Yalın ve Etkileyici: NAZLI BOZDAĞ

Röportaj: Berna Balkaya
Nazlı Bozdağ ismini son zamanlarda daha sık duymaya başladık. Gücünü deriden
alarak yaptığı tasarımlarda elegan bir kadın yaratmak istiyor Bozdağ. Nazlı
Bozdağ ile tasarımlarını ve geleceğe dair planlarını konuştuk.

Berna Balkaya: Biraz eğitiminizden ve tasarımlarınızdan bahseder
misiniz?
Nazlı Bozdağ: Yeditepe Üniversitesi’nde moda ve tekstil tasarımı eğitimi
aldıktan sonra London College of Fashion ve Central Saint Martins’de tasarım
programlarına katıldım.
Tasarımlarımda ağırlıklı olarak deri ile çalışıyorum. Yüksek belli kalem etekler,
göğsün altında biten kısa bluzlar, perfecto ceketler, oversize deri pardösüler…
Kısacası küçük detaylarla göze çarpan düz ve şahsiyetli parçalar yapmayı
seviyorum.
B.B: Tasarımlarınızda sadece deri kullanıyorsunuz. Neden sadece deri?
N.B: Deri nefes alan bir malzeme olduğu için dolayısıyla sağlıklı. Bir çok işlemden
geçerek farklı şekiller alabiliyor. Başka hiçbir kumaşta olmayan bir gücünün ve
karizmasının olduğunu düşünüyorum.
B.B: İleride tasarımlarınızda deri dışında farklı materyaller ile çalışmayı
düşünüyor musunuz?
N.B.: Kafamda, deriyi tafta, santuk, saten ve ipek gibi kumaşlarla kombinlemek
var evet.
B.B: Tasarımlarınızın hikayesi var mı?
N.B: Tasarımlarımın büyük ve uzun alt metinleri yok. Fakat idealize ettiğim bir
kadın tipi var.Her koleksiyonumda bu kadın üzerinden çalışıyorum. Bu kadın,
aksesuar, renk, fırfır, püskül gibi yan destekleyicilere ihtiyaç duymayan, tek
veya iki parçayla yeterince kararlı ve etkileyici görünmeyi seven veya bunu
yakalamaya çalışan bir kadın.
B.B: İlhamınızı nelerden alırsınız?
N.B: Müzik, fotoğraf, renkler ve geçmişten.
B.B: Tasarımcı olarak hangi isimleri başarılı buluyorsunuz?
N.B: Céline’in başında olan Phoebe Philo, İsabel Marant, Maison Martin Margiela,
Olivier Theyskens ve Alexandre Wang ilk etapta aklıma gelinler.
B.B: Tasarımlarınızı kimlerin giymesini isterdiniz?
N.B: Chloe Sevigny, Daria Werbowy, Anja Rubik ve Charlotte Gainsbourg.
B.B: Berlin’deki Mercedes-Benz Moda Haftası’na katılan dört Türk
modacıdan biriydiniz, bu size nasıl bir deneyim kattı?
N.B: Yurtdışında defile yapmanın inceliklerini her açıdan öğrendik. Herşey
oldukça güzeldi.
B.B: Berlin’deki moda haftasona katılmak kariyerinizde farklılık yarattı mı?
Koleksiyonunuzu en son Mercedes-Benz İstanbul Fashion Week’te gördük,
aldığınız geri dönüşler nasıldı?
N.B: Berlin kariyerimde çok büyük bir farklılık yaratmadı. Fakat ne olursa olsun daha
çok insane ulaşmak yeterince tatmin edici. Her iki koleksiyonun tanıtımında da güzel
ve pozitif geri dönüşler aldım.
B.B: Yurtdışında ilerlemek istiyor musunuz? Bunun için neler yapıyorsunuz?
N.B: Evet istiyorum. Yurtdışındaki fashion agency’lerle ve showroom’larla iletişim
halindeyim.
B.B: İstanbul’daki moda haftaları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
N.B: Mercedes-Benz’in işi ele almasıyla birlikte İstanbul Moda Haftası belli bir
standarta oturduğu için çok mutluyum. Herkes İstanbul’u moda konusunda biraz
daha önemsemeye başladı ve diğer tasarımcılar da bu konuda çok hevesliler. Genel
anlamda daha iyiye gittiğini düşünüyorum.
B.B: Tasarımlarınıza nereden ulaşabiliriz?
N.B: Building Idea Engeenering’in Akmerkez’deki pop store’undan ve Karaköy’deki
Brandzoo mağazasından ulaşabilirsiniz.
B.B: Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
N.B: İlginize ve alakanıza teşekkür ederim. Sevgiler.

nazlı bozdağ röportaj

Önerilen Makaleler