Uyku tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla bilinç dışılık olarak nitelendirilmemelidir. İnsanlarda yeteri kadar uyku alınmaması unutkanlık, sinirlilik, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olur. Ayrıca fazla uyku, depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip büyük sorunlara neden olabilir. Uyku insan ömrünün en az üçte birini oluşturur. Vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi kaydetmesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal haliyle yerini alır. Kişinin kolaylıkla uyandırılabildiği, değiştirilmiş bilinç halidir. Kişilerin uykudaki davranışlarını ve EEG kullanarak onların beyin dalgalarını inceleyen bilim insanları, uyku sırasında gerçekleşen olaylara dair kanıtlar ortaya çıkarmışlardır. Uyanıkken ya da uyurken beyin dalgaları, beyindeki milyarlarca nöronlar arasındaki elektrik iletişimi sonucunda üretilir. Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir.
Uykusuzluk, İlerleyen yaşlarda ve kadınlarda daha yaygındır. Uykunun zamanı ve süresi altta yatan homeostatik uyku ve sirkadiyen (biyolojik saat) süreçlerle belirlenir. Uykusuzluk, bilişsel ve psikomotor performans kaybı, düşük yaşam kalitesi, sağlık harcamalarının artması , iş okul devamsızlığı ve duygudurum ve anksiyete bozuklukları veya madde kullanımı ile ilişkilidir.
Dünyada bir çok hastalığın nedenleri arasında uykusuzluğun geldiği bildirilmiştir. Uykusuzluk problemi son yıllarda giderek artan bir sağlık problemi haline gelmiştir. Uyku bozukluklarının yol açtığı en önemli hastalıklardan biri de obezitedir. Obezite ve uykusuzluk birbirini tetikler.
Kişi uykuya dalamadığında vücudunda bazı hormonal dengesizlikler baş gösterir. Bu da kilo alımına sebep olur. Örneğin kortizol hormonu normal şartlar altında gece en düşük, gündüz en yüksek düzeyde salgılanır. Uykusuzluk durumunda kortizol hormonun fazla salgılanması sonucu vücutta yağ artışı görülür. Beynimize tokluk sinyalini öderen leptin hormonu, acıktığımızda salgılanan hormon ise ghrelin hormonudur. Uyuyamadığımız zaman ghrelin hormonunun daha fazla leptinin daha az salgılanması ile beraber acıkırız. Bunun sonucunda gece yenilen besinler kilo artışı olarak geri döner. 
Yapılan bazı araştırmalarda da günde 8 saat uyuyan insanların günde 5 saat uyuyan insanlara göre %56 daha fazla yağ kaybettikleri görülmüştür. Bir araştırmaya göre de günde 5 saat uyuyanların normal sürede uyuyanlara göre 300 kalori daha fazla aldıkları bulunmuştur. Bunun sonucunda uykusuzluk probleminin obeizteye neden olan önemli bir sorun olduğunu görüyoruz.

Peki iyi bir uyku çekmek için beslenmemiz nasıl olmalıdır?

1 Akşamları yağlı ve ağır yemeklerden mutlaka uzak durulmalıdır. Yağlı besin tüketimi hazımsızlığa neden olur, uykuya dalmamızı engeller.
2 Süt ve ürünleri içerdiği triptofan adında aminoasit sayesinde daha rahat bir uyku çekmenizi sağlar. Yatmadan 2 saat önce 1 bardak süt içebilirsiniz.
3 Uyku dostu Triptofan aminoasidini içeren diğer besinler ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler, elma muz, kayısı gibi meyvelerdir.
4 Gece yatmadan 2 saat önce 1 kase yoğurt yanında 6-7 adet çiğ badem veya 2-3 adet cevizle bir ara öğün yapmanız uykuya geçmenizi kolaylaştıracaktır.
5 Türk kahvesi, fitre kahve, demli çay, enerji içeceği yüksek kafein içeren içeceklerdir. Uykusuzluk problemi yaşıyorsanız yatmadan 5-6 saat öncesinde bu tarz kafeinli içecekleri kesmelisiniz.
6 Melisa ve papatya çayı rahatlama sağlayan bitki çaylarıdır. Yatmadan 1 saat önce 1 fincan tüketmenizi güzel bir uyku için mutlaka öneririm

Önerilen Makaleler