ŞEKER NEDEN BİR CANAVAR?

Birçok bilim insanı şekeri “zehir” ya da “uyuşturucu” olarak niteliyor artık.
Bunlardan biri de Kaliforniya Üniversitesi Pediatrik Endokrinoloji Profesörü Robert H. Lustig.  Şekerin tıpkı alkol ve sigara kadar zararlı ve bağımlılık yaratan bir madde olduğunu savunan profesör şekerli madde içeren tüm besinlerin fiyatlarının yükseltilmesini, şeker satan dükkânların sadece yarım gün açık kalması gerektiğini savunuyordu. Elbette bu önerileri modern dünyanın modern üreticileri tarafından kabul görmedi ve hatta reddedildi.
İngiltere’deki Bristol ve Bangor Üniversitelerinde yapılan farklı çalışmalarda günde 2 kere şekerli içecek tüketenler günün geri kalan kısmında daha da fazla şeker, şekerli besin veya içecek tüketme eğiliminde oluyorlar. Yani şeker yedikçe yiyesi geliyor insanın. Aynı çalışmaların devam eden süreçlerinde varılan sonuç şöyle; Tüketilen bu madde, kan şekeri dengesini bozuyor, yol açtığı değişiklikler vücuttaki enerji seviyesini ve hormon düzeyini altüst ediyor. Bunun yanında damar duvarlarının aşınması ve kalp rahatsızlıklarına zemin hazırlaması da cabası.
Rafine şeker, şeker pancarının tatlı özsuyunun kimyasal maddelerle işlenmesi sonucu elde edilir. Şeker pancarının özsuyunda bulunan mineraller kimyasal maddelerin etkisiyle yok olur. Boş bir besine dönüşür ve sadece kof enerji, yani gereksiz kalori verir. Ayrıca sindirilmesi ve vücuttan atılması esnasında vücutta bulunan mineral ve vitaminleri de tüketir. Vücudumuz dengesini koruyabilmek için vücuttaki kalsiyum, magnezyum ve sodyum kaynaklarını kullanır. Aşırı şeker tüketiminde vücut zayıf düşer ve dolayısıyla bağışıklık sistemi zayıflamış olur.
Rafine şekerin bu kadar zararlı olmasının sebebi rafine işleminden sonra sadece saf şekerden oluşan bir madde haline gelmesidir. İşte bu sebeple bazı doktorlar “eroin kadar saf” diye niteliyor rafine şekeri. Etkili olduğunu düşündüğüm haşhaş benzetmesini Arzu ve Ülfet Aygen’in satırlarından aynen alıntılıyorum. “Haşhaş da zararsız bir bitki ama rafine edildiğinde ortaya çıkartılan eroin öldürücü. Şekerin asıl kaynağı olan şekerpancarı ya da şeker kamışı da zararsız.”
Rafine şekerin doğurabileceği sonuçlar;

  • Kandaki şeker oranı düştüğünde, kanser tedavileri yüzde 50 oranda daha etkili oluyor.
  • Şeker, enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sistemini zayıflatan bir madde. Bağışıklık sistemini birebir etkileyen şeker, mikrobik hastalıklara davetiye de çıkarıyor.
  • Şekerle yükselen seratonin seviyesi damarların daralmasına sebep oluyor.
  • Fazla şeker tüketimi bolca boş enerji verdiğinden obeziteye dolayısıyla koroner kalp hastalıklarına davetiye çıkarıyor.
  • Şeker, karaciğer hücrelerinin bölünmesine yol açarken, karaciğerin boyutunda da genişlemeye sebep olabilir.

 

Önerilen Makaleler