Gülnaz Kiper Sevdiğiniz bir müzik aleti çalarken, bir tablo yaparken, resim çizerken, şiir yazarken ya da fotoğraf çekerken hiç ne kadar huzurla dolduğunuzu fark ettiniz mi? Öyleyse, yalnız değilsiniz. American Journal of Public Health adlı bilim dergisinde yayınlanan bir meta analizde, bilim adamları seneler içerisinde yapılan birçok araştırmanın sonuçlarını birleştirerek dört farklı sanat alanıyla uğraşmanın sağlığımızı nasıl etkilediğini gözlemlemiştir: müzik, görsel sanatlar, dans ve hareket ve son olarak yazı sanatları [1]. Sadece görsel sanatlar alanında bile sanat yaratmanın ne kadar çok faydaya yol açtığına gelin bir bakalım (görsel sanatlara resim, boya, seramik, tekstil ve fotoğraf gibi şeyler giriyor)
- İnsanların hayatlarındaki pozitif şeylere odaklanmasını sağlayıp hastalıklarına dair düşüncelerini azaltmıştır
- Devamlılık, zorlukların üstesinden gelme ve başarı gibi hisleri yaşamalarına imkan sağlayarak insanların kendilerine verdiği değeri ve kimlik hissini geliştirmiştir
- İnsanların duygularını daha iyi bir şekilde ifade etmesine izin vermiştir
- Sanatla uğraşan hasta insanlar sanatla uğraşmayan hasta insanlara göre daha iyi hayati belirtiler, daha az stres hormonu ve ilaçlara daha az ihtiyaç göstermiştir
- Yaratıcı süreç insanların duygusal olarak iyileşmesini kolaylaştırmıştır
- Negatif duyguları azaltıp pozitif duyguları artırmıştır, depresyon semptomlarını azaltmış, hayat kalitesini artırmıştır
Ve bunlar sadece baktıkları dört alandan birinin sonuçları. Şunu hatırlatmak gerekir, meta analizde bakılan araştırmaların çoğu bir hastalığı veya rahatsızlığı olan insanlarla yapılmıştır, ama araştırmacılar hastalığı olmayan insanlarda da sanatla uğraşmanın çok iyi sağlık getirileri olacağına inanıyorlar. Hatta, Londra’da yapılan başka bir araştırmaya göre, sanat yaratmasanız bile sanat eserleri gözlemlemek ve tüketmek (opera dinlemek, bir tabloya bakmak, dans izlemek) de pozitif duygularınızı artırıyor, sizi daha iyi ve huzuru hissettiriyor, depresif semptomları azaltıyor [2]. Sabah 8 akşam 6 iş yoğunluğumuz ve hayatın diğer zorlukları içerisinde çoğu zaman biz fark etmeden vücudumuzdaki dengeler bozulabiliyor, cortisol hormonu yavaş yavaş kanımıza karışıyor ve organlarımıza hücum ediyor, hem fiziksel hem ruhsal sağlığımız alt üst olabiliyor. Kendimizi stresin kötü etkilerine karşı koruyabilmek için yapabileceğimiz basit bir değişim ise hayatımıza sanat ve yaratıcılık eklemek. Haftada birkaç saat yeter – kağıt ve kalemlerinizi alıp çizmeye başlayın, fotoğraf çekin, piyano, gitar, keman, davul, flüt çalın, opera veya bale izlemeye gidin, kille, seramikle, örgüyle uğraşın. Sanki yoga veya meditasyon yapmışçasına sanatın verdiği huzur ve sağlık etkilerini hemen fark etmeye başlayacaksınız, hem de iş bittiğinde önünüzde sizin yaratmış olduğunuz ve gurur duyabileceğiniz bir ürününüz olacak!