Son zamanlarda özellikle kadınlarda sık karşılaştığımız 34-36 beden olma çılgınlığı hakkında diyetisyen bakış açısıyla sizlere bir yazı hazırlamak istedim.
Asıl mesele neden bu kadar zayıf olma arzusu içerisindeyiz ve bu sağlığımızdan neler götürüyor? Elbette ki toplumun ‘güzel kadın’ algısı, güzellikle zayıflığın eşdeğer görülmesine sebep oluyor. Bu noktada en çok gözden kaçan durum ise zayıflık uğruna yediğimiz, içtiğimiz ve hatta ağzımıza bir lokma dahi koymadığımız beslenme biçimi. Yani elden giden tam anlamıyla ‘sağlık’.
İnternet, artık ideal vücut ağırlıkları hesapladığımız, almamız gereken kalori miktarına erişebildiğimiz bir mecra haline geldi. Maalesef bu diyet listeleri ve hesaplama yöntemleri de, sağlığımızı bozan ve bir süre sonra manken hastalığı olarak bilinen ‘anorexia nervosa’ gibi psikolojik temelli yeme bozukluklarına sebep olabilmektedir. Toplumdaki ‘güzel kadın’ algısı işte tam da bu noktada kilo vermek istediğimizde çok önemli bir soruyu gözden kaçırmamıza sebep oluyor.
Diyelim ki fazla kilolarınız var ve kilo vermek istiyorsunuz. Bir durun ve kendinize sorun; ‘Ben neden kilo vermek istiyorum?’. Eğer cevabınız daha güzel olmak, zayıf olmak, herkesin beğendiği bir birey olmaksa zaten muhtemelen adresiniz de yüksek proteinli diyetler, 3 günde 5 kilo verdiren diyet listeleri olacaktır. Ancak cevabınız kendinizi daha sağlıklı ve zinde hissetmekse, size kocaman bir alkış! Önceliğiniz sağlığınız ve bireysel iç huzurunuz olmazsa, kısa sürede hızlı kilo kayıpları yaşayıp tam da hayal ettiğiniz o pantolonun veya elbisenin içerisine girebilirsiniz, evet. Fakat her 34- 36 beden kadın sağlıklı değil. Sağlığı bir çok farklı şekilde tanımlayabilirsiniz, ancak
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre; ‘sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir’. Eğer vücudunuzdaki yağ, kas ve su kütleniz sağlıklı aralıkta değilse, zayıf ve sağlıksız, kronik diyabet, kalp hastalıkları ve kolesterol riski taşıyan bireyler haline gelebilirsiniz.
Toplumda kabul gören ‘güzel kadın’ olmak mı yoksa sağlıklı ve kendinizi mutlu hissettiğiniz kiloda olmak mı daha doğru? Özellikle yaz mevsimine yaklaştığımız, tiril tiril elbiselerin ve bikinilerin, mayoların raflardan çıktığı bu aylarda bir diyet yapma hevesi içerisinde olduğunuzu, kilo verme aşkıyla yanıp tutuştuğunuzu biliyorum. Elbette hızlı kilo verip plajlarda boy göstermek istiyorsunuz, ancak neden en küçük kotlara bikinilere sığmak zorunda hissediyorsunuz, bunu düşünmenizi istiyorum. 170 cm boyunda bir kadın eğer yağ, kas ve su oranı sağlıklı aralıklardaysa 60-65 kilogram iken de oldukça sağlıklıdır. Neden 50-55 kilo olmak zorunda olsun ki? Eğer ben 60-65 kiloyken göbeğim, kollarım sarkıyor diyorsanız da bunun yolu hayatınıza sporu koyup, kas kütlenizi arttırarak daha sağlıklı, sıkı ve fit bir vücuda sahip olmaktır. 3-5 aylığına ya da kilo verene kadar değil, hayatınız boyunca düzenli bir şekilde yapabileceğiniz bir spor dalı olsun bu. Eğer yürüyüş yapmayı seviyorsanız, bununla başlayın. Her gün çıkın yarım saat 45 dakika yürüyerek başlayın, yani hayatınıza hareket katın. Kilo verme sürecinizde de, ilk hedefiniz sebeplerinizi sıralamak olsun, bu süreçte motivasyonunuzu da arttıracaktır sebeplerinizin göz önünde olması. Sonra da bir diyetisyene gidin ve tamamen sizin beslenme alışkanlıklarınıza, kültürel ve sosyal yaşamınıza uygun en sağlıklı listeyi edinin.
Diyet yapmaktaki birincil amaç, sağlıklı yaşam için davranış değişikliği yaratmaktır. Her sene 3 ay yaptığınız listelerle sürekli kilo alıp verdiğiniz bir kısır döngünün içerisine girip, kendinizi tek tip ‘güzel kadın’ saçmalığının içerisine de yerleştirmeyin. Zaten yeterince güzelsiniz, tek yapmanız gereken sağlıklı bir bedene kavuşabilmek için hayatınıza sağlıklı beslenmeyi ve sporu eklemek. Kendi sebepleriniz doğrultusunda bu sürece girdiğinizde, başarılı da olacaksınız, motivasyonunuz da tavan olacak! Mutlu bir mayıs ayı olsun.
[…] süreci bireysel faktörlere bağlıdır ve herkes için farklılık gösterebilir. Düzenli olarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, beslenme alışkanlıklarınızı […]