A vitamini, likopen ve lifin de cildimize faydalarını unutmamalı! Öyleki sağlıklı beslen güneşin zararlı ışınlarına bile daha dayanıklı hale gelebiliriz. Neyseki bu bileşenleri beslenme planlarımıza eklemek hem çok kolay hem de fazlasıyla hesaplı 🙂 Hadi gelin cildimize iyi gelecek bu besinleri birlikte tanıyalım.
1 Yeşil Çay: Yeşil çayda bulunan polifenollerin en güçlü antioksidanlardan biri olduğunu biliyor muydunuz? Antioksidanların gücü ile serbest radikallerin negatif etkisiyle savaşabiliriz. Yeşil çayı kahvaltılarınıza, ara öğünlerinize ekleyebilirsiniz. “Önümüz yaz, sıcak sıcak yeşil çay içemem” diyececeklere ise tavsiyem, buzlu yeşil çay! Müdavimi olacağınıza eminim. 🙂 Günde 2-3 fincandan fazlasını içmemeye özen gösterin, herhangi bir rahatsızlığınız varsa mutlaka doktorunuza danışın.
2 Manuka Balı: Tüm bal çeşitleri, cildimiz için pek çok fayda sağlamakla birlikte; birazcık Manuka balından bahsetmek istiyorum. Manuka Balı, Yeni Zelanda’nın dağlık alanlarında bulunan vahşi Manuka çalısından (Leptospermum scoparium) arılar tarafından elde edilir. Serbest radikalleri bağlayıp azaltma konusunda oldukça iyi olan manuka, güneşten gelen serbest radikallerin kolajen ve elastini tahrip etmesini engeller. Böylelikle cildimizin pürüzsüz ve hoş görünümünü korumuş olur.
3 Salatalık: Salatalık; %96’lık su yüzdesi ile en ferahlatıcı & en sulu sebzeler arasında yer almaktadır. Kendisi cildimizin su ihtiyacını karşılamakta oldukça iyidir. Ayrıca bununla da kalmaz; nem dengesini sağlar ve sağlıklı bir görünüm için katkı sağlar. Bize bu kadar faydalı olması bir yana, oldukça da düşük kalorili olan salatalığı ara öğünlerimize ekleyebiliriz. Ferahlatıcı bir ara öğüne kimse hayır diyemez! Su içmeyi sevmeyenler; cam şisedeki sularına salatalık, nane, limon ekleyerek sıcak yaz günlerini serinletecek bir aroma yakalayıp doyasıya su içebilirler. Eklendiği her şeye fresh bir dokunuş yapan salatalık, seni çok seviyoruz!
4 Domates: Domates tam bir likopen deposudur; likopen ise güneş maruziyeti ile meydana gelebilecek zararlı etmenlere (cildin yanması, lekelenmesi, yaşlanması) karşı cildimizi bir iç kalkanmışcasına cesurca korur. Ayrıca likopen; vücudumuzda bulunan en yaygın karotenoiddir ve en güçlü karotenoid antioksidanlardan biridir. Domatesi sevmeyenler, bir de fesleğenle denemeli! Et yemeklerine yakışacak güzel bir sos ile hem ruhunuzu besleyin, hem de cildinizi güzelleştirin! 🙂
5 Balık: Omega 3 yağ asitleri; vücudumuz için gerekli olan fakat vücudumuzun üretemediği yap asitleridir. Bu yüzden onlara esansiyel yağ asidi denmekte ve kendileri balık çeşitlerinde boolca bulunmaktadır. İnflamasyonları azaltır ve ilgili cilt koşullarını (egzama, kırmızılık, kuruluk) göreceki olarak engeller. Haftalık beslenme planlarımıza 2 gün balık eklememiz hem bize hem cildimize sağlık, güzellik ekleyecektir. Yaşasın dengeli beslenme!
6 Berries: Namı diğer kırmızı&mor yumuşak meyvelerimiz; yaban mersini, çilek, ahududu, böğürtlen gibi çok sevgili meyvelerimiz antioksidanlar (polifenol, flavonoid gibi) ile dopdoludur. Bu antioksidanlar vücudumuzda dolaşan serbest radikalleri nötralize etmede yardımcıdır. Böylelikle yaşlanma süreci de yavaşlamış olur. Meyve yemeyi unutuyorum diyenler, minik saklama kapları ile yanlarında taşıyabilir, ara öğünlerine dahil edebilirler. Sadece antioksidan açısından değil, vitamin ve mineral bakımından da meyvelerimiz bizler için çok önemlidir. Porsiyon kontrolüne dikkat edelim yeterki. 🙂
7 Su: Bool su tüketmek cildimizin hem su ihtiyacını karşılar, hem de nem dengesini korur. Daha pürüzsüz & yumuşak bir görünüm verir. Eğer yeterince su içemiyor ya da tadını beğenmiyorsanız; suyunuzun içerisine sevdiğiniz meyve & bitkileri ekleyin. Onların vereceği aroma sayesinde suyunuzu içmeye doyamayacaksınız. Benim favorim: salatalık & nane & limon muhteşem üçlüsü! Hem ferahlatıcı hem de lezzetli. Günlük su tüketimi ihtiyacı ise; cinsiyet, vücut genişliği, aktivite seviyesi, sıcaklık ve sağlık koşullarına göre değişiklik gösterse de günde en az 2 litre su tüketimi önerilmektedir.
Yeterli miktarda su içip içmediğimiz ise en iyi idrar renginden anlaşılır. Açık & limonata rengi idrar, sizin yeterli miktarda su içtiğinizi ve bu yolda devam etmeniz gerektiğini gösterir. Koyu renkli idrar ise; su tüketimini artırmanız gerektiğinin habercisidir. Özellikle yoğun egzersiz yapacağınız veya sıcak aylarda daha fazla su tüketmeniz gerektiğini unutmayın. Tüm hücrelerimizin suya ihtiyacı var. İyi ki varsın su!
8 Neyi TÜKETMEMELİYİZ: Şeker! Çok fazla rafine şeker tüketimi (beyaz & esmer şeker, içerisinde şeker bulunun tatlılar, şerbetli tatlılar, paketli gıdalar, şekerli içecekler) glikasyonu/ şekerlenme tetikleyebilir ve dolayısıyla cildim deforme olmasına sebebiyet verebilir. Glikasyonun son ürünü olan AGEler cildimize zarar vererek erken yaşlanmaya neden olabilir. Bu sebeple cildimizin genç & güzel & sağlıklı & parlak & ışıl ışıl görünmesini istiyorsak, işlenmiş şeker içeren ve doğal olmayan ürünlerden uzak duralım, her daim sağlıklı beslenmemize devam edelim. Dengeli ve sağlıklı beslenme ile her şey mümkün ve çook daha güzel! Sağlıklı, pozitif enerji dolu günler dilerim! 🙂