Sağlıkla Zayıflamanıza Yardımcı Olacak 7 Besin!

Kilo vermeyi düşündüğümüz zaman, hemen kendimizi katı (bool yasaklı) bir beslenme rutinine sokarız. Oysa yapılan araştırmalar diyette yasaklanan besinler ile birlikte, kaçamakların da bir o kadar arttığını göstermektedir. Bu nedenle dikkat etmemiz gereken en önemli (bir o kadar da basit) nokta porsiyon kontrolü ve dengelemektir. Bunun yanı sıra öyle besinler vardır ki hedeflerimize ulaşma yolunda her daim bize yardım etmek isterler! Kan şekerimizi dengeleyip çook daha uzun tok kalmamızı sağlarlar. Gelin bizi hem lezzet şölenine davet edecek hem de formumuza kavuşturarak hayallerimizi gerçekleştirecek 7 besini birlikte tanıyalım!

1 Tarçın

Her besin tüketimimizden sonra kan şekerimizde yükseliş meydana gelmektedir. Tarçın; özellikle yemek yedikten sonra meydana gelen glisemik yükselişleri dengelemeye oldukça yardımcı olur. Beslenme ve Diyetetik Akademisi Dergisini’nin 2012 yılında yayımladığı bir çalışmada; tarçın tüketen bireylerde yemekten iki saat sonra kan şekeri ölçümü yapıldığında tüketmeyen bireylere oranla çok daha düşük değerlere rastlanmıştır. Tüm bunlardan yola çıkarak tarçının glisemik yükü aza indirmek ve uzun süreli tokluk hissi sağlamak adına bizim en iyi dostlarımızdan biri haline gelebileceğini söyleyebiliriz! Ayrıca yulaf lapası, ve meyveleri tek başına yiyemiyor tadlarını beğenmiyorsanız bir de üzerine tarçın ekleyerek deneyin derim! Anında lezzet katıyor…

2 Armut

Armudun çok iyi bir lif kaynağı olduğunu duymuş muydunuz, hatta bu konuda elmayı bile geçtiğini biliyor muydunuz ? Armut, yaklaşık 5-7 gram lif içeriği ile lif bakımından en zengin meyve olmaya adaydır. Taze armudu kabukları ile birlikte tükettiğimizde günlük lif ihtiyacımızın yaklaşık 5’te birine ulaşmış oluruz. Liflerin kan şekerimizi dengelediğini, kolesterolün normal seviyede kalmasını sağladığını, bağırsak hareketlerimizi düzenlediğini vee 1 orta boy armudun 1 porsiyon meyveye eş değer olduğunu unutmayalım. Ne duruyoruz hadi lifli gıdaları tüketmeye! 🙂

3 Yeşil Çay

Obezite Dergisi’nin 2012 yılında yayınladığı çalışmada; beslenme rutininde yeşil çaya yer veren bireylerin bel çevresi uzunlukları ve vücut yağ yüzdelerinin, yeşil çay tüketmeyen bireylere oranla daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Yeşil çay hem metabolizmanın hızlanmasına katkıda bulunurken hem de zengin antioksidan içeriği ile sağlığımız için faydalıdır. Yeşil çayın kalorisiz oluşu, onu sürekli tüketebileceğimiz anlamına gelmez. Her bireyin metabolizması farklı işleyiş gösterdiği için, yeşil çaya göstereceği tepkiler de kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle yeni başlayan bireyler ilk başlarda günde 1 fincanı geçmemeli iken, yeşil çaya alışkın olan bireyler 2-3 fincan kadar içebilirler. Unutmayalım ki, her şeyin azı karar çoğu zarar! 🙂

4 Çorba

Çorbalarımızı bazen başlangıç olarak, bazen ise bir öğün yerine diyetlerimize dahil ederiz. Başlangıç olarak seçtiğimiz sebze ağırlıklı çorbalar vücudumuzu sindirime hazırlar ve çorbanın ardından yiyebileceğimiz daha yüksek kalorili yiyeceklere saldırmamızı engeller. Bir nevi iştah frenleyicilerimizdir! 🙂 Mevsim sebzelerimizi blenderdan geçirip baharatlandırarak oldukça lezzetli çorbalar hazırlayabiliriz. Hem besleyici hem de pratik! Ancak dışarıda tüketeceğimiz çorbalar sandığımız kadar masum olmayabilir. Un, yağ ve kremadan zengin çorbalar tahmin edebileceğinizden çok daha yüksek kalorili olabilir. Bu ayrımı çorbalarının görünümü ile yapabilirsiniz. Koyu kıvamlı çorbalar yerine daha şeffaf ve akıcı kıvamdakileri tercih ederek formunuzu korumaya devam edebilirsiniz!

5 Yumurta

Eğer sağlıklı bir şekilde kilo vermek istiyorsak, güne mutlaka kahvaltı ile başlamalıyız. Kahvaltı sofralarımıza sık sık yumurtayı davet etmeliyiz. Neden ? derseniz, yumurtalı kahvaltı = zinde kahvaltı demek! Yumurta bizim için en zengin kaliteli protein kaynaklarından biridir, öyleki tüm esansiyel amino asitleri gereken oranlarda bünyesinde barındırmaktadır. B grubu vitaminleri ve anti oksidanlar açısından oldukça zengindir. Besin değeri bu kadar yüksek iken, sadece 70 kaloridir! Yapılan bir araştırmada; kahvaltıda yumurta tüketen bireylerin, tüketmeyenlere kıyasla gün boyu çok daha zinde kaldığı ve yaklaşık 36 saat boyunca açlık hislerini dengede tuttukları gözlemlenmiştir. Böylesine mucizevi ve biyoyararlılığı yüksek bir besin, hedeflerimize ulaşan yolda en büyük yardımcımız olacaktır. Açıkçası ben de yumurtayı tek geçerim! 🙂 Siz de güne yumurta ile başlayın farkı kendiniz deneyimleyin.

6 Mantar

2013 yılında yapılan bir araştırmada; yüksek enerji içeren et grubu besinleri, daha düşük enerjili mantar ile yer değiştirildiğinde kilo kaybına yardımcı olurken aynı zamanda besinsel olarak da tatmin ettiği gözlemlenmiştir. Eğer kolesterol probleminiz var, haftalık kırmızı et porsiyonunuzu çoktan tükettiniz ve hala kırmızı ete karşı koyamıyorsanız bir de mantarı deneyin. Sağlıklı beslenmede çözümler tükenmez, yeterki siz isteyin!

7  Baharatlar

Araştırmalar, yiyeceklerin baharat oranı arttıkça fazla tüketim probleminin önüne geçildiğini göstermektedir. Bunun yanı sıra 2015 yılında yapılan çalışmaya göre, özellikle kırmızı acı biberde bulunan kapsaisin maddesinin beyaz yağ hücrelerini kahverengi yağ hücrelerine çevirebileceği ve ve böylelikle daha fazla enerji yıkımına ulaşılabileceği söylenmekte; fazla kilo alımının önüne geçilebileceği iddia edilmektedir. Bu bilgilerin yanı sıra baharatların metabolizmayı hızlandırıcı etkisi uzun zamandır bilinmektedir. Eğer herhangi bir sağlık problemimiz yoksa, besinlerimize makul dozlarda baharat katarak hem onların lezzetlerini hem de kendi metabolizma hızımızı artırabiliriz!

Önerilen Makaleler