Hepimizin yaş alacağı kaçınılmaz bir gerçek, peki bunun bir tabu olmaktan çıkması için neleri, nasıl değiştirmeliyiz üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Uzun yıllardır tanışıklığımızın olduğu Pınar Hotiç ile kariyerini, wellbeing akımının Türkiye’deki öncü yüzü oluşunu ve İyi Yaş Almak üzerine yaptığı çalışmaları konuştuk.
Özellikle kadınların yaş almak ile ilgili olan önyargılarını yıkmak için Pınar Hotiç’in başlattığı bu akımın ilk adımı ilerleyen yılları kabul etmekle başlıyor. Bu durumun hepimiz için eşit derecede gerçekleşeceğinin bilincinde olmak da sorumluluklarımızın farkına erken varmamız için önemli..
Pınar bu noktada tüm hayatını disiplinle yaşamış bir kadın. Aslında işin bir sırrı yok. Esas konu disiplinli olmak ve bilinçli ilerlemek.
Pınar Hotiç Mayıs 2023 Röportajı
Pınar Hotiç’i “Pozitif Yaş Alma Lideri” olarak tanıyoruz ve uzun bir kariyer hayatınız bulunuyor. Bize biraz yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
Hepimiz yaş alıyoruz bu kaçınılmaz ancak nasıl ve hangi bakış açısıyla yaş aldığımız çok önemli. Positive aging / Pozitif Yaş Alma felsefem her yaşta; daha güçlü, daha canlı, daha zinde ve daha güzel hissetmek, kendimizin en iyi versiyonu olma yolunda verilen kararlar ve seçimlerden oluşan bir felsefedir. Aynı zamanda kendi hayatımızın sürücü koltuğuna oturmak, kendi biricikliğimize ve gerçeğimize göre yaş alma yolculuğumuzu modifiye etmektir. Benim mottom “Yaş 50, Yeni yolun başı”.
Bunu bir varoluş biçimi, bir yaşam tarzı olarak değerlendiriyorum. İyi ve farkındalıklı yaşam felsefesi, insanların güven, güç ve karizma yaymalarını ve yaşları ne olursa olsun doğal bir canlılıkla ışıl ışıl parlamalarını sağlıyor. Aslında çekici ve samimi olan şey de bu içsel canlılığın dışa vurumuyla meydana geliyor. Her şey içten dışa büyüyor ve yenileniyor.
Hepimizin iyi ve kötü günleri var, ayrıca bu kadar hızlı ve teknolojik gelişmelerle mükemmellik algısının sürekli pompalandığı bir ortamda olumlu kalmak, kendimizi kucaklamak, sevmek ve kabul etmek de çok önemli. İş hayatımda 27 yıl boyunca istikrarlı bir reklamcılık/ iletişim kariyerim oldu. Çırağı olarak başladığım işin ustası olarak devam ettim, uluslararası büyük ajanslarda yöneticilik ve genel müdürlük yaptıktan sonra girişimciliği deneyip 9 yıl boyunca kendi kreatif ajansımı yönettim.
Onlarca başarılı iletişim kampanyasına ekiplerimle imza attım. 45 yaşından sonra da içimde yıllardır duyduğum sesi dinledim ve yepyeni tecrübelere girmeye cesaret ettim. Yıllar içinde başarı tanımım da değişti tabii ki. İş tatmini, verimlilik ve bütünün hayrına iş yapabilmek şimdi daha ön planda.
Disiplin, azim, dayanıklılık, pes etmeme, esneklik, keyif almak ve değişime ayak uydurabilme sayabileceğim başarı kriterleri arasında. Aynı zamanda öğrenmeye ve kendini her yaşta geliştirmeye açık olmak çok mühim, örneğin ben 27 yıllık ajans hayatımdan sonra sağlıklı yaşamla ilgili kendimi yetiştirmeye başlamak için IIN (Institute for Integrative Nutrition) den 1 yıl boyunca eğitim alarak bütüncül sağlık koçu sertifikasını aldım ve ondan sonra mindfullness, nefes gibi farklı konularda öğrenmeye devam ettim. Bilen olmaktan çok öğrenen olmaya devam edeceğim.
1991 yılında güzellik yarışmasında birinci olmuştunuz. Bu birinciliğin hayatınıza olumlu olumsuz ne tür etkileri oldu?
19 yaşındaydım ve benim için çok özel ve gurur verici bir deneyimdi. Ardından hemen Kainat Güzellik yarışmasına Las Vegas’a gittim, 90 ülkenin genç kızıyla bir arada olmak yine paha biçilmez bir deneyimdi. O genç yaşımda bir gecede şöhretle tanışmayı, devamında yönetmeyi, esiri olmamayı ve özgüveni öğrendim. Hayalim hep iş hayatına girmekti ve bu da gerçek oldu. Ben birinciliğin olumsuz etkisini hissetmedim çünkü hep çok çalıştım. Ön yargıları kırmak için belki normalde çalışmam gerekenden de fazla çalışmayı seçtim.
Güzellik senin için ne ifade ediyor? Güzellik algısı son zamanların en çok konuşulan ve değişen konulardan biri, insanın İç huzuru yakalaması fiziksel olarak da daha iyi olmasını sağlar mı? bu konudaki görüşün nedir?
Ruh, beden ve zihin sağlığı bir bütündür ve birbirinden ayrılamaz. Güzellik bunlarla birlikte gelişen bir olgu. Ayrı ayrı baktığımız zaman sağlıktan ve iyi hissetmekten bahsedemeyiz. Bu zihniyet artık çok eskide kaldı. En iyi hissettiğiniz, keyif aldığınız ve potansiyelinizi tam kullandığınız haliniz en güzel haliniz!
Bunun yanında ne yiyorsanız, nasıl hareket ediyorsanız, nasıl uyuyorsanız, stresinizi nasıl yönetiyorsanız, ne düşünüyorsanız, kimlerle vakit geçiriyorsanız gerçeğiniz de o oluyor.
Pınar Hotiç dediğimiz zaman akla ilk, zamana meydan okumak geliyor. Sağlıklı beslenme ve spor yapmanın hayatınızda alışkanlığa dönüştürme konusunda süreciniz nasıl gelişti? Nedir bu işin sırrı?
İyi hissetmek için iyi görünmek veya iyi görünmek için iyi hissetmek. İkisi de birbiri olmadan bütün olamayacak kavramlar! Ama esas düşünmenizi ve anlamanızı istediğim; iyi görünmek, fit görünmek, güzel hissetmek, sağlıklı olabilmek vb bunların hepsi sonuç! Sonuçlar fazlaca kutlanıyor ama buraya getiren süreçler ve alışkanlıklar genelde arka planda kalıyor! Aslında kutlanması gerekenler onlar! Sonuçları başarmak değil de alışkanlıkları yaratma konusunda ne kadar başarılıyız?
Alışkanlık kazanma yolculuğunda ilerlemenin genellikle doğrusal olmasını bekleriz. Doğrusu, yeni bir alışkanlık kazanma veya kötü bir alışkanlığı bırakma yolcuğunun inişli çıkışlı ve bir anda yapılan büyük yatırımlardansa, istikrarlı yapılan küçük yatırımları sevdiğidir.
Aslında biz VE HAYATIMIZ ‘Günlük Alışkanlıklarımız’ kadarız. İşte bu kadar basit!
En ufak, en mikro adımdan başla ve buna her gün devam et. Önce bunu oluştur. Sonra yenisini ekleyerek git. Uzun vade seni demotive etmesin, bil ki kötü alışkanlıklar anında ödüllendirir ama iyi alışkanlıklar ve dolayısıyla dönüşümler uzun vadede kalıcı olarak seni değiştirir.
Alışkanlıklar için en sevdiğim bakış açısı, başarmak istediğiniz büyük hedefe bakmak yerine, onu yapmanız gereken (ve gerçekten yapacağınız) mümkün olan en küçük eyleme bölmek ve oradan başlamaktır. Yaşam kalitemiz günlük alışkanlıklarımızda gizli Her zaman altını çizdiğim küçük adımlar, büyük fotoğrafımızı oluşturuyor
KÜÇÜK ŞEYLERi küçümsemeyin ve başardığınızda kendinize aferin vermeyi de asla unutmayın! Aslında bunlar büyük değişimlerin başlangıcıdır. Biraz öz sevgi, disiplin, iyi gelenleri yanımıza alarak büyümek ve istikrar gerekiyor. Bu konuları Restart – İçten Dışa En İyi Sen oluşumumda detaylıca anlatıyoruz.
18 yaşına dönme fırsatın olsa kendine ne söylemek isterdin? Nelere daha çok dikkat etmesini isterdin?
Keşkeleri olmayan biriyim daima anımı yaşarım. Dikkat ettiğim noktalar; hayat boyu öğrenme fikrine aşık biri olarak, kendimi geliştirmek için çok araştırma yaparım, çok okurum, dostlarımla ve iş yaptığım kişilerle derin sohbetler ederim, seyahatler de çok geliştirir beni.
Konfor alanımın dışına çıkmaya ve sınırlarımı zorlamayı da yıllar içinde öğrendim. Gelişim cesaret ister, cesaret de kendini tanımadan, özüne inmeden, kendini gerçekten olduğun gibi kabul ederek sevmeden ve kucaklamadan olamıyor bence.
Cilt bakım rutinleriniz ve güzellik sırlarınız nelerdir?
Cildimin sağlığını ve canlılığını korumak benim ilk önceliğim. Cildimiz en büyük organımız ve sağlıklı olup olmadığımızın da ilk göstergelerinden. Herkes dışarıdan mücadeleler ile cildi iyileştirmeye çalışır ancak cildi içten desteklemeden bu uzun vadeli olamıyor. Bol su içmek cildimizin nemli ve canlı kalması için önemli. Bağırsaklarımız ve sindirim sistemimiz de cilt kalitesi için önemli. İçten dışa cildime de iyi geldiğini hissettiğim tariflerim var. Ayrıca düzenli cilt bakımı ve mezoterapi yaptırıyorum. Yaz kış spf’li ürünler kullanıyorum. Ayrıca yıllardır kullandığım ve bana iyi gelen markaların temiz içerikli ürünlerini kullanıyorum. Tabii ki yaş alıyoruz, kırışıklıklar, esneklik kaybı oluyor ama bunlar da yaşadığım yılların bana hediyeleri.
Bakımlı olmayı ve makyajı da dozunda seviyorum. Makyaj bir kadını iyi hissettirir ama makyajsız halimizle de barışık olmalıyız. Ve tabii ki asla cildimi temizlemeden yatmıyorum.
Cildimin sağlığını ve ışıltısını korumak onu saklamaktan daha kolay.
Restart isimli girişiminizden ve Restart ile hedeflerinizden bahseder misiniz?
Bir sonraki sağlıklı yaşam kampın ne zaman gerçekleşecek? Kamp boyunca katılımcıları neler bekliyor?
2022 yılında bütüncül bir bakışla tasarladığım ve sağlıklı yaşamın değerli uzman isim ve markalarını bir araya getirdiğim ve dönüşüm yaratan özel bir deneyim olan RESTART– İçten Dışa En İyi Sen – toplam 4 Retreat kamp deneyimi ve 1 Wellbeing Day ile insanların hayatına dokunmaya başladık. Restart; bilimsel wellbeing bakışıyla sağlıklı yaşamın önde gelen doktorları, akademisyenleri, kendi alanında uzman isimleri ve markalarını bir araya getiren benzersiz bir wellbeing deneyimi sunarak, iyi olma halinizi güçlendirecek, farkındalık ve önemli değişimler yaratacak programlarla sizlerle olmaya devam edecek.
Ocak ayında Restart ile GoldenPulse‘ta ‘Yılın En Başarılı Health & Wellness Etkinliği’’ ödülünü aldık. Bu motivasyonla 19-22 Mayıs’ta Kıbrıs’ta gerçekleşecek kampımızın hazırlıklarını sürdürüyoruz.
Eğitim ve seminerlerde akımları mı daha çok takip ediyorsun yoksa ihtiyaçları mı?
Hem gündemi, hem de ihtiyaçları gözeterek Restart’ın tasarlıyorum. Benim için çevreden ve tabii katılımcılardan gelen bütün geri dönüşler çok önemli. Wellbeing çatısı altında topladığım konularla birlikte, bilimsel gelişmeler, gündem, aldığımız geri bildirimler ve ihtiyaca göre içerik ve deneyimleri kurguluyorum.
Düzenlediğiniz etkinlikleri organize ederken konu başlıklarını neye göre seçip nasıl belirliyorsunuz?
Dünya trendleri çok yakından takip ediyorum. Hem gündemin ihtiyaçlarını, hem de wellbeing trendlerini çok yakından takip ediyorum. Böylelikle başlıklar özenle seçiliyor. Sonrasında ben, ekibim ve seçilen konunun uzman isimleri ile birlikte çalışmalara başlıyoruz.
Çok fitsiniz. Fit kalmak için yaptığınız çalışma ve disiplin için bize neler söylemek istersiniz? Sağlıklı yaşam / sağlıklı beslenme hayatınızda nasıl bir yer tutuyor? Beslenme rutininiz nasıldır?
Bütüncül bakış açısıyla ruh, beden, zihne yönelik çalışmayla hayatıma yön veriyorum.
Herkesin yaşının en iyisi olabilme potansiyeli var . Ben spora aksatmadan devam ediyorum. Çalıştığım kişisel antrenörümle egzersizlerimi kaçırmıyorum, açık havada yürüyüşler, pilates ile sporu düzenli olarak yapıyorum. Son dönem ağırlık ve stretching antrenmanları ekledim. Beslenmede ise nitelikli ve besleyici gıdaları tercih edip, sadece mevsim gıdalarını veya ekolojik tarımla, doğal üretilmiş ürünleri tüketerek hayatıma devam ediyorum. Hayatımda hiç diyet yapmadım, sezgisel yiyorum.
Bana iyi gelen ve gelmeyenleri artık iyi biliyorum. Herkesin iyi yaşam yolculuğu biricik ve kendine has. Kafalar burada çok karışıyor. Kan ve mineral testlerimi düzenli yapıyorum . Şeker, laktoz ve glüteni neredeyse tamamen hayatımdan çıkardım. Akdeniz tarzı besleniyorum. Gece 9’dan sonra hiçbir şey yemiyorum ve bazı zamanlar aralıklı oruç veya su orucuyla otofaji yaparak bedenimi temizlemeye çalışıyorum.