Pınar Saka Merhaba sevgili Monthly Fitness ailesi,
Bugün size, vücudunuza gereken özeni gösterebilmeniz ve hayat kalitenizi artırmanız için yapabileceğiniz bir spordan bahsedeceğim.
Tam 20 sene atletizm yapmış, hem uzun mesafe koşmuş, hem uzun atlamış, en sonunda kısa mesafeyi ana branş olarak seçmiş biri olarak arka planda hangi antrenmanları yapıyordum ve keşke hangisi de olsaydı temalı yazımı sizinle paylaşmak istiyorum.
Koşu göründüğü gibi iki bacağın var, haydi çık koş bir spor değil ve hiç öyle olmadı aslında. Özellikle benim branşım olan 400 metrede hem süratli, hem kuvvetli, hem de çok dayanıklı olmak gerekiyor. Yaz kış demeden çok yoğun tempo ile maratoncu arkadaşlarımla tempo koşuları da yaptım, halter antrenmanlarında kendi kilomun 3 katını da kaldırdım, her gün kendimi geçebilmek için sprint üzerine sprint koşuları da yaptım. Ayrıca bu kadar üzerine gittiğim kaslarımı dinlendirmek ve esnetmek için stretching yani esneme hareketlerini de bolca yaptım, masaj da yaptırdım. Ancak bu kadar çalışmama, kendime dikkat etmeme rağmen istisnasız her sene olan bir şey vardı: Sakatlık!
O zamanlar da herhalde birşeyleri yanlış yapıyorum diye düşünüyordum, ama yaptıklarıma bakınca eksik bir şey göremiyordum. Bunun üzerine o kadar üst seviyede sporda sakatlık olmaması mümkün değil zaten, sürekli vücüdumun limitlerini zorluyorum çünkü diye kestirip atıyordum. Ancak aslında eksik olan şeyi çok sonra aletli pilates ile tanışınca anladım!
Geçtim bir sporcuyu, bir insanın günlük hayatında ve tüm ömründe ihtiyaç duyduğu sağlıklı bir sırt, omurga, bel üçlüsü için aranılan ilaçmış aletli pilates! Özellikle uzun saatler masa başında, bilgisayarda çalışıyorsanız duruş bozuklukları, boyun ağrıları sizin hiç istemediğiniz en yakın arkadaşınız oluyor. Her gün bu rutin devam ettiğinde de hayat kaliteniz mecburen düşüyor. Akıllı telefonlara bakmak için bile boynumuzu birazcık eğdiğimizde birkaç dakika sonra ağrıları hissetmeye başlıyor ve hemen ensemizi ovmaya başlıyoruz.
Bu hayatı bırakıp güzel bir sahil kasabasına yerleşip bunların hepsini arkamızda bırakamadığımıza göre, hayatımızı kolaylaştıracak ve kalitesini artıracak çözümlere ihtiyaç duyuyoruz. Ben aradığımız çözümün çok çok büyük bir kısmının aletli pilateste olduğunu gördüm. Postürümüzü düzgün zannetmemize rağmen, bir analiz yaptırdığımızda tüm problemleri görüyoruz. Sırt çantasını tek kolla taşımak, bebeklerimizi kucağımıza almak ve indirmek, laptop çantaları, kadınların çantaları vs. derken aslında farkında olmadan o kadar çok şeyi bozuyoruz ki vücudumuzda.. Ancak yerine koymuyoruz. Ve Cem Yılmaz’ın da programlarından birinde ele aldığı ve insanları güldürdüğü konulardan biri ile mutlaka er ya da geç tanışıyoruz; fıtık.
Ancak işler o noktalara gitmeden düzeltme yolu var. Pilates ile hem kaslarımızın ihtiyaç duyduğu esnekliği sağlıyor, hem de core bölge denen vücudun merkez bölgesi yani karın kasları, sırt kasları, omurga ve beli kapsayan bölümü inanılmaz güçlendiriyor ve dengemizi geliştiriyoruz. Üstelik sağlığımız için bunları yaparken yanında sıkılaşmış bir bedene ve plajda insanların gıpta etmesine sebep olan karın kasları ve adonislere de kavuşuyoruz.
Survivor yarışmasına giderken her biri fitness modeliymiş gibi görünen ancak bir kaç hafta içinde sönen vücutlar yerine, kalıcı ve sağlıklı bir fit bedene sahip olmanın anahtarı aletli pilateste. Hangi sporu yaptığınızın sorulmasını, yaşınızı duyduklarında şaşırıp hiç göstermediğinizi söylemelerini istiyorsanız, ağrılarınızdan temelli kurtulmak, ağrınız yoksa da uzak tutmak istiyorsanız sizi de nefes kontrolünü de öğreneceğiniz ve ruh ve zihin sağlığınıza da iyi gelen bu sporla tanışmaya davet ediyorum. Keşke ben de profesyonel sporculuk zamanımda tanışmış olsaydım ve antrenmanlarıma ek olarak haftada 2-3 kez pilates yapmış olsaydım. Hem çok daha iyi derecelere hem de çok daha az sakatlanma yüzdesine sahip olurdum.
Hepinize spor dolu sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
