Ödem Nedir? Sebepleri Neler?

Siz de zaman zaman  sabahları yüzünüz şiş uyanmaktan, yüzüklerinizin parmağınızı sıkmasından, ayaklarınızın şişmesinden, çorabınızın ayak bileğiniz çevresinde iz bırakmasından şikayet etmiştirsiniz. Sürekli hale geldiğinde yaşam kalitesini etkileyen bu durumun sebebi ödemdir. Peki ödem nedir?

Vücudumuzun %65-70 ‘inin sudan oluştuğunu çoğunuz duymuştursunuz. Hücrelerimiz ve dokularımız yeterli su varlığından işlevlerini güzelce yerine getirirler. Ödem ise,  işte bu sıvının damar içinden, damar dışına sızması ile oluşur.  Bu durum  Hipertansiyon, Kalp yetmezliği, Böbrek ve karaciğer yetmezliği, tiroid bezi hastalıklarının semptomu olarak ortaya çıkabilir.

Eğer bu hastalıklardan birine sahip değilseniz ödeminizin sebebi besleme düzeniniz ve yaşam tarzının olabilir. Fazla kilolarından şikayetçi olanların,diyet  yapanların ve menstürasyon dönemindeki kadınların ortak şikayeti ödemi önlemek adına sizin için bir kaç önerim var 🙂

Tuz Tüketimini Azaltın

Hücre içi ve hücre dışı sıvının dengede tutulabilmesi için bu sıvının iyon yani elektrolit dengesinin sağlanması gerekir. Bu elektrolitlerin başında ise sodyum ve potasyum gelir. Sodyumu ise  sofra tuzunun yapısını oluşturan maddelerden biridir. Normal diyetlerle günlük alınan sodyum miktarı 3-7 g (7,5-18g sofra tuzu ) olarak değişir. Günlük tuz alımının 6 g’ı geçmemesi önerilir. Yani gereksiniminizden fazla aldığınız her tuz tanesi size ödem olarak geri dönebilir. Eğer yemeklere daha tadına bakmadan tuz atanlardansanız, şimdi o tuzluğu yavaşça sofraya bırakın:) Aslında farkında olamadan tuz tüketimimizi aşıyoruz. Paketlenmiş gıdalarda bulunan tuzlar, hazır çorbalar, şarküteri ürünleri, fazla tuzlu peynirler, salamura yiyecekler, konserveler, turşular, hazır soslar…Her biri sodyum ve tuz içeriği yüksek gıdalar. Eğer son günlerde artmış bir ödem şikayetiniz varsa, bu gıdalarla ilgili tüketiminizi sorgulayın.

Düzenli Su Tüketin

Vücudumuzun su ile çalışan bir sistem olduğundan bahsetmiştik. Kan yoğunluğunuzun azalmaması, dolaşım sisteminizin yavaşlamaması ve boşaltım sisteminizin yorulmadan sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için günde en az 10-12 bardak su için. Su içme alışkanlığınız yoksa ve özellikle kış aylarında su içmeyi unutuyorsanız, masanızda su bulundurabilir, su mataralarıyla yanınızda su taşıyabilirsiniz. Asitli ve şekerli içeceklerden, alkol tüketiminden uzak durun.

Rafine Karbonhidrat Tüketimini Azaltın

1 mol karbonhidrat vücutta 4 mol su tutar, ayrıca artan insülin salınımı böbreklerden sodyum geri emilimini artırır.  Bu nedenle şeker, çikolata, şerbetli tatlılar, hamur işleri ve beyaz ekmek tüketiminden kaçının. Kompleks karbonhidrat içerikli kepekli, tam tahıllı, çavdarlı undan yapılmış ekmekleri tercih edin.  Sebze ve meyve tüketiminizi artırarak posa alımınızı da arttırmış olun. Bağırsaklarınızın düzenli çalışması da ödemin vücudunuzdan atılmasına yardımcı olur. Özellikle kadınlar regl dönemindeyken  magnezyum seviyeleri düşer,bu da ödem ve  tatlı isteği olarak bize geri döner.Bu dönemde koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler, kurubaklagil, muz, avokado, kabak çekirdeği, peynir ve yumurta gibi magnezyum içeren gıdaları tüketerek önleminizi alabilirsiniz .

Hareket Edin

Sağlıklı ve düzenli bir yaşam tarzı için spor ve egzersiz yapmanın, gün içinde yaptığımız hareketi arttırmanın önemi burada da geçerli. Öncelikle bu bir dolaşım sistemi sorunu bunu unutmayın. Hareket etmek dolaşım sisteminizi de hızlandıracaktır. Eğer masa başı bir işte çalışıyorsanız , mola verip, dolaşıp çalışmaya devam edebilirsiniz.

Doğal Ödem Attırıcılar

Taze ananas bromelin adı verilen bir madde içerir ve doğal ödem attırıcıdır. Ara öğünlerinizde veya sabah kahvaltınızda bir ince dilim ananas tüketebilirsiniz. Kivi ve kiraz da ödem atmaya yardımcı meyvelerdendir. Yeşil yapraklı sebzeler ve maydanoz size bu konuda yardımcı olacaktır.

Eğer herhangi bir sağlık probleminiz yoksa hem sıvı alınımı arttırmak hem de ödem atmaya yardımcı olabileceği için  bitki çaylarını da tüketebilirsiniz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Karışık bitki çayları, form çayları bu konuda yardımcı olacağı düşünülse de, gün içerisinde sıklıkla tüketilmemeli,  diğer bitki çaylarıyla değiştirilerek tüketilmelidir. İçerisinde kiraz sapı, mısır püskülü, funda yaprağı, biberiye gibi bitkiler bulunan bu çayların vücuttaki suyu normalin üzerinde atıp, daha ciddi ödemlere ve bağırsak problemlerine yol açabileceğini unutmayın.

Acaba kilo mu aldım demeden önce, vücudunuzu dinleyin ,belki de vücudunuz sadece ödem toplamış olabilir. Her koşulda olduğu gibi stresten uzak durmaya ve  düzenli uyumaya dikkat ederek bedeninizi dinlendirin ,sağlıkla kalın 🙂

Önerilen Makaleler