Su içmek hangimizin alışkanlığı ki?
Ancak susadığımız zaman bi’haber bardağa doldurduğumuz su, gereksinimlerimizin neredeyse ¼’ü olsa bile baş ağrısı ve halsizlik durumumuzu sonlandırır. Bence su içme olayını bu kadar hafife almayalım ☺
Su;
– Besinlerden aldığımız karbonhidratın, proteinin ve yağın bize enerji sağlayabilmesi için birtakım metabolik süreçlerden geçmesi gerektir bu süreçlerde su vücudumuzda taşıyıcı görev alır.
-Vücut ısısı kontrolünde; Artan fiziksel aktivitemiz beraberinde sıcak havalar besinlerden yakıt kullanımını da artırarak vücudumuzun ısınmasına sebeb olur ve biz bunu ancak terleyerek kontrol altına alırız.
NE KADAR SU İÇİYORUM? SUSAMA NASIL OLUR, NEDEN SUSARIZ ?
Kanda sodyum iyonunun artması ile susama hissi oluşur.
Biz susadığımızı vücut ağırlığımızın %2si kadar sıvı kaybettiğimizde anlarız.
Vücut ağırlığımızın %4’lük sıvı kaybı ile vücut çalışma kapasitesi %10-15 azalır.
İştahsızlık, deride kızarıklık, yorgunluk, kalp atışının artması gibi belirtileri yaşarız.
Kabaca tarif edecek olursak aldığımız her 1000 kalori için 1 litre su içmemiz gerekmektedir.
Su en basit DETOKSTUR
Çünkü hazırdır, ucuzdur, vücutta hızla emilir…
“Ben su içmeyi sevmiyorum”
Suyu meyve, sebze ya da kabuklarıyla aramolandırmayı denemelisiniz böylece kendinizi su içmeye teşvik edeceksiniz.
Soğuk su içine bir dilim limon ve bir yaprak nane; Şu sıcak yaz gününde buna kim hayır der ki ☺