MUTLU EBEVEYNLİK
Çocuklar kullanma kılavuzu ile gelmiyorlar ama ne zaman ki siz öncelikleri belirlersiniz o zaman mutlu ebeveynliğin gerçekleştiğini görürsünüz. Kendi mutluluğunuz kadar onların mutluluğuna karşı gösterdiğiniz özeni anladıkların da tam bir uyum söz konusu olabilir.
Özellikle “eğer” sözcüğünün akla geldiği anlarda ebeveynlik oldukça stresli oluyor. Yeni tuvalet eğitimi verdiğinizi düşünelim eğer misafirliğe gittiğinizde talihsiz bir durum yaşanırsa ya da gittiği parti de alkol varsa ya da belki başka zararlı maddeler ya da sınavdan geçemezse… bunlar gibi bir çok şeyin kötü yönde gideceğine dair varsayımları bırakıp planlarınızı iyi gitmesi yönünde yapın. Birlikte geçirdiğiniz her anın her günün tadını çıkarın. Herkes şöyle bir geriye baktığında şöyle bir deyişte bulunurlar “ne çabuk büyüdün sen”, “yıllar ne çabuk geçti”… gibi. İşte bu yıllar geçerken onları elinizden gelen en iyi şekilde doyasıya ve biraz daha az endişelenerek geçirin ve bunları yaparken çocuğunuz ile göz teması kurun, dinleyin.
Kendi başarı hikayeni onda oluşturmaya çalışma
Anksiyete, stres, obsesif bozuklukların çoğu küçük yaşlarda oluşmaya başlar. Yaptığınız planlarda özellikle çocukların dahil olduğu planlarla işlerin ter gitmesi doğru gitmesinden daha olasıdır. Bir çocuk sahibi olarak kutsanıyorsunuz belki onları koruma gözetme isteği oluşuyor ki bu gayet doğal. Onlar sizden oluşuyor fakat onları sadece kendiniz için saklayamazsınız. Çocuklarınızın denemesi ve hatta yanılmaları için sizin de bu konuda cesur olmanız gerekir. Hiç sorumluluk almamış ya da hata yapma fırsatı olmamış çocuklar ilerde yaşadıkları negatif durumlarda daha az dirençli ve daha fazla kırılgan hale geliyorlar. Onlara olan sevgimiz ve koruma isteğimiz ne kadar doğal olsa da arada onları kendine bırakmak ve yaşayarak öğrenmelerini izlemek yerinde olacaktır.
Onlara değil onlarla konuşun
Çocuklarımıza verdiğimiz öğütler, tavsiyeler ya da yapmalarını istediğimiz şeyleri anlatırken onlarla bir sohbet içinde olduğumuzu sanıyoruz. Onları gerçekten dinlemek belki gözlerine bakmak ve gerçekten “Ne istiyorsun?”, “Ne hissediyorsun?” gibi soruları sorarak onların içinde olan biteni anlamaktır.
Akışına bırakın
Hayatın bir dizi tecrübeden ve öğretiden oluştuğunu onlara gösterebiliriz. Planladığımız ya da onların planladığı şeyler ters gittiğin de nelerin yapılabileceğine yola nasıl devam edebileceğimize dair attığımız adımlar onlara da ileri de nasıl bir düşünme yapısına sahip olmaları gerektiğine dair ipuçları taşır. Aynı zaman da çocuğunuz kendine olan öz saygı ve özgüvenine katkı sağlar.
Oyun zamanı
Çocukların beyin gelişimleri için oyun zamanları yaratmak önemlidir. Bazen de gerçekten saf mutluluğun eğlencenin yaşandığı anlar çocuklarınız için de sizin içinde önemlidir. Bir spor aktivitesi olabilir, hoplamak zıplamak olabilir, taşlarla farklı objelerle oynanan bir yaratıcılık oyunu olabilir, resim olabilir herkesi mutlu edecek herhangi bir şey.
Anne ya da baba olarak MAC, MACFit spor salonlarını tercih ediyorsanız burada çocuklarınız için özel ve eğitici dersleri haftasonları gerçekleştirebilir. MAC havuzlarında her yaştaki çocuğunuz ile birlikte güzel ve eğlenceli bir yüzme deneyimi gerçekleştirebilirsiniz.
Fitness yapan anne-babalar çocuklarını her yaşta bu aktivitelere katabilirler. Sizin de çabanız ile çocuğunuzun spora olan ilgisi ve isteği artacaktır. Spor çocuklar da stresi azaltan ve kendilerine olan güvenin artmasını sağlar. 2-5 yaşları arasında hafif yürüme, koşma, minik toplar ile atışlarda bulunma, yoga, yüzme gibi aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. 6-9 yaşlarında koşma, futbol, basketbol, jimnastik, yoga, yüzme, tenis ya da savaş sanatları gibi antrenmanlar yapılabilir. 10-12 yaşlarından sonra çocuklar zaten daha olgun bir yapıda ve bakış açısına sahip olacakları için istedikleri herhangi bir spor dalı ile uğraşabilirler.