monthlyfitness JAPON TEKNOLOJİSİNİN EN RAHAT HALİ: ASICS GEL-KAYANO™ 30
Dünya’da sadece ASICS’te patenti bulunan ve bir tek ASICS markasının kullanabildiği GEL™ teknolojisi eklemlerimizi korumak amacıyla özel olarak tasarlandı. Son teknoloji kullanılarak ortaya çıkan “GEL-KAYANO™ 30″ ile tanışmak ve deneyimlemek için ilk tanıtım lansmanına Berlin’e geldim. GEL-KAYANO™ 30’u henüz satışa çıkmadan önce onlarca ülkenin ASICS koşucuları ve basın ekibiyle birlikte ilk giyen ve koşan kişilerden biri olmak çok heyecan vericiydi.
Çocukluk yıllarıma dayanan ASICS hayranlığı ve sevgisi bu etkinlik ile birlikte yeniden tazelendi. Böyle bir etkinlikte tüm Avrupa ülkelerinden katılım gösteren basın mensupları, koşucular, influencerlar ve ASICS’in kendi ekibiyle birlikte olmaktan büyük mutluluk duydum. Bu deneyimi Türkiye’den ilk benim elde etmeme olanak sağlayan ASICS Türkiye ekibine de buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Etkinlik boyunca her ürün grubuna özel bir bölüm hazırlanmış. Etkinlik alanı çok büyük bir titizlikle seçilmiş. Eski ancak sıcak atmosferiyle Berlin’de bulunan Napoleon Complex mekanındaydık. Kapıdan girer girmez bizi samimi ve genç bir ekip karşıladı. Çantalarımızı teslim edip bilekliklerimizi aldıktan sonra içeride bizi bekleyen sağlıklı atıştırmalıklara doğru ilerleyip etkinlik öncesi bir şeyler yemek ve sosyalleşmek için zamanımız oldu.
Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, Almanya, Norveç ve Danimarka gibi Avrupa’nın birçok farklı yerinden etkinliğe katılan influencer, basın mensubu ve çok değerli koşucular vardı. Birçoğu ile sohbet etme, tanışma fırsatım oldu. Türkiye’den geldiğimi duyduklarında öncelikli olarak yaptığım işi daha sonra ise en çok hoşuma giden soru, yaptığım spor branşını sormalarıydı. Herkesin hemen hemen amatör ya da profesyonel bir spor branşıyla ilgileniyor olması basın mensubu ya da başka bir iş alanında da olsa çok hoşuma gitti. Ben de böyle bir ortamda bulunurken hiç yabancılık çekmeden, onlarca ortak sohbet konusu bulup herkesle rahatlıkla sosyalleşip, sohbet ettiğimi fark ettim.
Bu enerji ile başlayan ASICS etkinliği, GEL-KAYANO™ 30’un yeni teknolojisinin anlatılması üzerine hazırlanmış olan sunum bölümünde devam etti.
SunuASICS Global Team Kaptanı ve Frontrunner olan David Lineman yönetti.
İlk olarak bize ASICS’ten EUP kategorisinin Yöneticisi Gary Roucher sunum yaptı. Kedisiyle daha sonra kısa bir röportaj yapma fırsatım da oldu. Aşağıda röportajımın içeriğini okuyabilirsiniz.
“SOUND MIND SOUND BODY”
Sunum boyunca ASICS’in yıllardır insanlara hep daha çok değer katmak istediğini vurgulayan Gary Roucher, ana amaçlarının sporun iyileştirici yanının ön planda olmasıyla beraber, ASICS ile daha iyi hissetmelerinin en önemli nokta olduğunu vurguladı. Pozitif enerjiyi zihinde ve bedende hissettirmeyi hedefleyen bir marka olarak ASICS, kendini sektörde her zaman farklı bir noktada tutmuştur.
Özellikle tenis, voleybol ve koşu gibi performans sporlarına verdiği önemin ana temelinde her zaman sporcuya çıktığı bu uzun yolculukta kolaylık sağlayabilecek bir alanı doldurmayı, performansının gelişmesine destek olacak noktalarda kişinin kendini güvende, konforlu ve daha iyi hissetmesini amaç edinmiş bir marka olması yer alıyor.. Tasarım felsefesinde ASICS ürünlerinin bedeni ve zihni iyi hissettirmesi için performans testleri, biyomekanik araştırmalar, sürdürülebilir yenilikler ve Kaizen tekniği yer almaktadır. Bundan dolayı her yıl gelişen ürünlerinde sporcular ile birlikte gerçekleştirdiği testler, son teknoloji ile çalışan ekip, GEL™ teknolojisinin PureGEL™ olarak gelişmesi ve hepsinin de tek bir ana amaca hizmet ettiğini unutmamak gerekir; ASICS ile zihninde ve bedeninde pozitif enerjiyi hissedeceği bir dünya oluşturmak en önemli unsur.. Burada da “SOUND MIND, SOUND BODY” nin alt metnini daha iyi anlamış oluyoruz.
Gary Roucher sunumu boyunca ASICS’in katma değer sağladığı birçok alanı ön plana çıkardı. Bana sorarsanız ASICS’in Japon bir marka olmasının en güzel yanı gerçek bir amacı ve gerçek bir ihtiyacı tamamen sahiplenerek sektöre yarar sağlamak için elinden gelenin en iyisini yaparak var olması. Gary Roucher bu anlamda bizi çok etkileyen bir sunum gerçekleştirdiği için kendisine teşekkür ederiz.
Bir sonraki sunumu Avrupa Bölge Koşu Kategori Yöneticisi Andreas Moll gerçekleştirdi. Kendisi daha çok koşu teknolojisi üzerine bir sunum yaptı.
ASICS – GEL-KAYANO™ 30
İlk başlangıçta ASICS tasarım felsefesinden bahseden Andreas Moll, performansın en önemli noktada bulunuyor olmasının yanında ürünlerin sporcularla yapılan testler, biyomekanik testler, inovatif ve sürdürülebilir olmasının ilk ve en önemli maddeleri olduğunu vurguladı. Her bir maddenin ASICS koşu ayakkabısında büyük ve stratejik bir önemi mevcut.
Yüksek performans atletlerin test ve görüşlerinden geçen ürünler uzun süreli testler sonucu son haline gelene kadar bir sürü farklı uygulamadan geçiyor.
Biyomekanik üzerinden dikkat edilen başlıca performans ölçerleri:
Pronasyon,
Supinasyon,
(Footplacement) Ayak yerleşimi,
(Ground Contact) Yer teması,
Salınım fazı (swingphase),
(Kneelift) Diz kaldırma,
(Hip positioning) Kalça pozisyonu,
Postür,
(Stride Length) Adım uzunluğu,
(Running Efficiency) Koşu verimliliği
(Injury History) Yaralanma geçmişi
Performans kapasitesi
Tüm bu maddeler ayak tabanından tüm vücuda etki eden ve aynı şekilde performansı doğrudan etkileyen en önemli birleşenlerden oluşmuştur. Ayakkabı teknolojisinin gelişmesi demek sağlıklı postürün-duruşun sağlanması, eklem sağlığının korunması, sakatlıkların önlenmesi ve sağlıklı ilerleyiş için belirlenmiş temel biyomekaniklerdir.
25 yıldır Kaizen tekniği göre ayakkabı üretiliyor ve her yeni modelde bir üst versiyonunu yine Kaizen tekniğine göre belirleniyor.
8 Önemli Ayakkabı Özelliği
Fit olması – tam ayağa uygun oluşu
Ağırlık – Hedef: Ağırlık ve ayağı destekleyici taban arasındaki en iyi denge.
Sürdürülebilirlik
Dayanıklılık
Stabilite
Yastıklama
Nefes alabilirlik
Konfor
Verilen istatistiklerde en yüksek gelişim konfor alanında sağlanmıştır. ASICS sporcularının en çok konforlu bir performans süreci yaşamasına önem vermiştir.
GELKAYANO™ 30 – 4D GUIDANCE SYSTEM™
Lansman boyunca GEL-KAYANO™ 30’un PureGEL™ teknolojisinin 1993 yılından itibaren nasıl geliştirilerek günümüze kadar geldiği ve son teknoloji GEL-KAYANO™ 30 ile en üst seviyeye nasıl ulaştığı aktarıldı. GEL-KAYANO™ 30, 4D GUIDANCE teknolojisiyle birleşip ayak stabilitesinin en üst seviyesine ulaşmasını sağladı. Bu teknolojik keşif özel laboratuvarlarda test edilip en az 100 elit atlet ile saatler süren koşularla performans testlerinden geçirildiğini belirttiler. Bu testler içerisinde en çok koşuculardan aldıkları geri dönüşlerle üst seviye performansı en konforlu şekilde elde edene kadar çalışmalara devam edilmiş; ardından yine yüzlerce testten sonra elit atletlerin de deneyimlemesiyle birlikte en verimli noktaya ulaştırılmış.
4D GUIDANCE™ teknolojisinin yanında hava alan üst bölümde bulunan örgü kaplamanın çift kat olması ve üst düzey stabiliteye sahip tabanı sayesinde ASICS, ayak ve eklem sağlığını teknoloji sayesinde desteklemeye yardımcı oldu. Üst bölümde bulunan örgü kaplama ayağın koşu esnasında hava almasını sağlayarak koşucuya büyük bir konfor avantajı sağlıyor. Aynı şekilde ayak tabanlarının terlemelere karşı nefes alan ve yumuşak bir yüzeyden yapılmış olması da koşarken ayak tabanında gerçekleşen terin emilimini ve hava ile hızlıca ayakkabı dışına geçişini sağlayarak koşu konforunun korunmasına büyük katkı sağlamakta.
Profesyonel bir ekiple çalışan ASICS’in lansman boyunca en çok kullandığı kelime “konfor” du. ASICS severlerin uzun yıllar ürünlerini kullanmalarının ve vazgeçememelerinin ana sebebi olarak ayak konforunu ve mutlak iyileştirmeye dayanan Kaizen tekniği esas alınarak üretilmiş olduğunu özellikle vurgulamamız gerekiyor. Bu noktada amaç mutlaka daha iyi olmaya odaklanılmış olmasıdır. Kaizen iki farklı sözcükten oluşur; kaizen ’i oluşturan sözcüklerden kai değişim, zen ise daha iyi anlamına gelmektedir.
Benim ASICS için mottom ise tam olarak şöyle “Bir defa ASICS alırsanız, ömür boyu ASICS giyersiniz.” 🙂
Spor Bilimleri Enstitüsünde Comfort Test
Biomekanik Laboratuvarı’nda 8 hafta süren testler boyunca birbiri ile kıyaslanabilir yeni sürümler arasından en iyisini seçmek için 3 dakika süren, saatte 10 km hızında çalışan özel taban ölçüm teknolojisine sahip koşu bantlarında ASICS atletleri tekrar tekrar koşarak en iyi tabanın seçilmesini sağlıyorlar.
GELKAYANO™ 30 Deneme Koşusu Öncesi Ayak Taban Testi
Etkinlik boyunca yapılan ayak taban testlerinde ise daha önce yapılan testlerden farklı sonuçlar çıkması da beni oldukça sevindirdi. Hem içe basma sorunumun olmadığını hem de ayak sağlığımın koşmaya özellikle de GEL-KAYANO™ 30 ile koşmaya çok uygun olduğunu belirttiler.
Etkinlik içerisinde ayak testinin koşunun hemen öncesinde yapılıyor olması benim için güven verici bir çalışmaydı. Ayakkabımıza yerleştirilen çipli tabanlık ve elektronik koşu halıları üzerindeki basış test uygulama koşusu sayesinde (3-4 tur yaptığımız koşu sonucu) ayak yapımın GEL-KAYANO™ 30 tabanına uygun olup olmadığı netleşmiş oldu. Evet, ayak tabanı hem koşuya hem de GEL-KAYANO™ 30 ile koşmaya uygundu. Yani Berlin sokaklarında Olimpiyat koşucularıyla birlikte koşabilecektim.
NOT: Unutmamak gerekir ki her ayak yapısı son model ayakkabılara uymak zorunda değildir. Siz de kendinize en uygun ayakkabıyı seçerken ayak yapınıza ve basış şeklinize en uygun ayakkabıları seçmelisiniz. Moda olduğu ya da yeni çıktığı için her ayakkabıyı direkt almanızı ve kullanmanızı asla önermiyorum. ASICS de bu konuda çok hassas olduğu için benim Berlin etkinliğinde uyguladığım testi siz de “ASICS Zorlu” mağazasında ya da diğer ayak taban testi olan mağazalarda uygulayabilirsiniz. Bu sayede içe veya dışa bastığınızı da keşfedebilirsiniz.
Röportaj:
ASICS’in yeni modeli GEL-KAYANO™ 30 lansmanı için bulunduğumuz Berlin’de Gary Roucher’la sohbet etme fırsatımız oldu. Kendisine ASICS ile olan ilk tanışma anımın 22 yıl önce Sarıyer Voleybol Takımı’nda lisansımın çıkarılmasıyla başladığını söylediğimde çok sevindi. ASICS hikayem bununla sınırlı değildi tabi ki. En büyük ablamın da eski bir Voleybolcu olması ama hayat şartlarından dolayı devam edememiş olması benimle daha çok ilgilenmesine sebep olmuştu. O dönemde maddi durumumuzun çok da iyi olmamasına rağmen en iyi ayakkabıyı alma konusundaki ısrarı ve bana voleybolcu olmam için verdiği öğütleri hala kucağımda çınlıyor. Benim hayatımda ASICS emek ile eş değer anlamda yer alıyor. Ailemin üzerimdeki emeklerini ASICS ile birleştirerek hayatımın büyük bir geneline yaydığımı söyleyebilirim. Bundan dolayı da ASICS’in diğer tüm markalardan daha çok bilinir olması ve hak ettiği değeri görmesi benim için de kıymetli.
Gary R. : Bunları duyduğum için çok memnunum açıkçası. Senin tüm bu duygusal hikayeni duydum ve buna çok şaşırdım. Açıkçası işte biz bu yüzden varız. Biz insanlarla birleşip bu hikayeleri yaratmak için varız. Umarım İstanbul’a gittiğinde bu hikayeni çok daha fazla insanla paylaşırsın ve onlarda çok daha fazla kişiye ulaştırarak bu yarattığımız etkileşimin özelliğini anlarlar.
ASICS gerçekten anlam katan bir marka. Şu dönemde birçok insan mental sağlıktan konuşmaya ve bunun büyük çözümünün spor olduğuna eşit karar kılmış durumdalar. Yani ASICS’in amacı moda olan bir markadan çok, farkındalık yaratan ve kişilere bedeni ve zihni iyi hissettirmeyi ön planda tutacak şekilde dokunmak.
Nurcan İ. : ASICS yeni jenerasyon içerisinde neden az bilinir?
Gary Roucher: ASICS daha çok anlamlı bir şekilde sporcuya değer katan bir marka. Ana amacı iyi hissettirmek ve sporcunun gelişmesine olanak sağlayan teknik donanımı sağlamak.
Nurcan İ. : ASICS’in performans kalitemizi değiştireceğine dair garanti verebilir misiniz?
Gary Roucher: Hiçbir ayakkabı markasının performans garantisi vermesi söz konusu olamaz. Böyle bir şey sektörde söz konusu değil. Çok fazla farklı faktör bulunuyor. Ancak en konforlu ayakkabı olduğu hakkında testlerimizden ve elit atletlerimizle yaptığımız çalışmalardan konuşabiliriz. Konforlu olduğu ve insanların ayakkabılarımızla daha fazla hareket etme isteğinin olduğu konusunda içimiz oldukça rahat.
Otantik olduğumuzu düşünüyorum, modaya çok fazla uygun olmayabiliriz. Ama ayakkabımızın teknik özellikleri sebebiyle sakatlık oranını ve riskini en aza indirebiliyoruz. Bu her zaman önceliğimiz oldu. İlk önceliğimiz fonksiyonel oluşu, daha sonra modaya uygunluğunu tartışabiliriz.
İnsanları eğitmemiz gerekiyor, insanların spor ayakkabıyı moda için değil performans için almaları önemli.
Nurcan İ. : ASICS GEL-KAYANO™ 30’un dijital aletlerde yapıldığı gibi 2 yıl kullanım garantisi söz konusu olur mu?
Gary Roucher: Bireysel sporlarda bu çok zor olur. Ancak sayılarla garanti vermemiz mümkün değil. Bir tek bizim değil, hiçbir spor markasının bunu sağlaması mümkün olamaz.
GEL-KAYANO™ 30 için şimdiye kadarki en rahat dengeli koşu ayakkabımız.
Yeni GEL-KAYANO™ 30 ile Eşsiz Konforu Hisset
Yeni GEL-KAYANO™ 30 ile Dengeli Koşmanın Eşsiz Konforunu Hisset
Dünyanın her yerinde hareket etmeyi seven kişileri destekleyen ASICS, yeni GEL-KAYANO™ 30 ile uzun koşularda ihtiyaç duyulan denge ve konforu sağlıyor.
ASICS’in bedeni ve zihni iyi hissettirmesi için performans testleri, biyomekanik araştırmalar,
sürdürülebilir yenilikler ve yıllardır süren güncelleştirmenin birleşimi sayesinde benzersiz 4D
GUIDANCE SYSTEM™ dahil olmak üzere yenilikçi ürün ve teknolojilerin geliştirilmesini sağlamıştır.
Dengeli koşu konforla birleşti
ASICS’in şimdiye kadarki en rahat dengeli koşu ayakkabısı olan yeni GEL-KAYANO™ 30, her adımda denge ve eşsiz bir konfor sağlamak için yepyeni teknolojilerle güncellendi.
4D GUIDANCE SYSTEM™, özgün koşu stiline uyum sağlayarak ihtiyaç duyulan her an konfor ve dengeli bir koşu deneyimi sunar. GEL-KAYANO™ 30, daha önce GEL-NIMBUS™ 25 modelinde de bulunan yeni PureGEL™ teknolojisi gelişmiş şok emilimiyle daha yumuşak bir ayak basışı ve konforlu adım geçişleri sağlar. Yeni hafif FF BLAST™ PLUS ECO yastıklama teknolojisi 4 mm daha yüksek orta tabanıyla konforlu bir koşu deneyimi sunar.
Yeni GEL-KAYANO™ 30 ve çok daha fazlası için ASICS mağazalarını ve www.asics.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
