Merhaba, JACOB LINDEN kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba. Ben 46 yaşındayım, İsveç, Stockholm doğumluyum. 15 senedir profesyonel olarak yaşam koçluğu yapıyorum. Stockolm Üniversitesi’nde Beslenme Uzmanlığı ve Spor Antrenörlüğü üzerine eğitim aldım ve iş yönetimi – finans konusunda MBA yaptım. İsveç Futbol Federasyonu’ndan da uzman antrenörlük, koşu koçluğu lisanslarına sahibim. Aynı zamanda İsveç Otelcilik ve Restorancılık Yönetimi Okulu’nda yemek sunumları ve profesyonel pişirme metotları üzerine de eğitimim ve sonrasında şeflik deneyimim var. Instagram’dan Instagram: jacob.linden adresimden bana ulaşabilirsiniz.
Yaşam Koçu olmaya nasıl karar verdiniz?
Finans dünyasında çalışıyordum, çok stresli bir hayatım vardı. Uyku düzenim bozulmuştu, beynimin gerektiği gibi çalışmadığını hissetmeye başladım. Bunun üzerine stresten nasıl uzak durabilirim, nasıl daha iyi bir yaşam standardına sahip olabilirim diye araştırmaya başladım ve bu konuya ilgim giderek arttı. Bendeki değişikliği fark eden insanlar bana ‘Sen neler yapıyorsun?’ , ‘Bana da yardımcı ol’ gibi şeyler sorup, söylemeye başladılar. İnsanlara yardımcı oldukça ben de mutlu olduğumu fark ettim, onlardaki değişimi görmek beni motive ediyordu. Böylece finans dünyasını bırakıp insanlara yardım etmeye, daha iyi bir yaşam için onlara destek olmaya karar verdim.
Yaşam Koçu ne demek, bize biraz açıklar mısınız?
Yaşam koçluğu benim için insanlara zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak bir bütün içinde farkındalık sağlamak ve bir denge oluşturabilmektir. Benim çalışma şeklim spor, beslenme ve motivasyon üzerine. Yaşam üçgeni metodum ile danışanlarıma etkili çözümler sunuyorum. Bu üçgen; yaşam tarzı, beslenme ve spor üzerine. Yani aslında bunların hepsi bir bütün ve birbirini etkileyen şeyler. Uyku saatleriniz, açık havada geçirdiğiniz zaman, hayata bakışınız, stres yönetiminiz, taze ve doğal ürünlerle beslenmeniz, yediklerinizin içeriği, düzenli sporunuz ve yapacağınız egzersizler… Bunların hepsi ayrı ayrı çok önemli ve hepsine dikkat ederek yaşam standardınızı oluşturmalısınız.
Kimler yaşam koçu olabilir? Psikolojik uzmanlar mı, fitness eğitmenleri mi yoksa diyetisyenler mi?
Bunun psikolojik uzmanlar ya da diyetisyenler yaşam koçu olabilir gibi net bir cevabı yok ki. İşin özünde aslında yaşam koçu ve danışanlarının benzer deneyimlere sahip olmaları çok önemli. Bir yaşam koçu olarak işim; danışanlarıma bir nevi meydan okuyarak , onları güçlendirme amaçlı motivasyonlar ile hayatlarına dair hedeflerinde değişiklik yapmalarını sağlamak. Bu hedef işleri, sağlıkları ya da ilişkileri olabilir ama zaten her biri birbiri ile ilişkili şeyler ve hayatınızda gerçekten olumlu bir gelişim için her birini mükemmele yakın hale getirmek gerekiyor. Benim metodum bütüncül bir yaklaşımdan oluşan yaşam üçgeni. Bu da beslenme, spor ve yaşam tarzı arasındaki denge ile gerçekleşiyor. Beslenme ve spor konusunda almış olduğum eğitim ve yılların vermiş olduğu tecrübeler bana o konularda danışanlarıma destek olurken tabii ki çok yardımcı oluyor. Ayrıca finans alanında çalışırken ve sonrasında edindiğim stres konusundaki deneyimler ve öğretiler sayesinde de bunu yönetmeyi ve nasıl daha yüksek bir performansta hayata devam edebileceğimi öğrendim. Bunu da danışanlarıma aktararak stresi azaltmalarını hatta hayatlarından çıkarmalarını sağlıyorum. Yani beslenme ve spor konusundaki eğitimim yaşam koçluğu yaparken bana büyük katkı sağlıyor evet, ama sadece bu eğitimler de yeterli değil elbette, bu hissi danışanlara geçirebilmek ve motive edebilmek, gerçekten hayatlarında değişiklik yapabilmelerini sağlayabilmek en önemli şey!
Yaşam koçları kişinin hayatında ne gibi değişiklikler yapabilir?
Öncelikle benden danışmanlık aldığınızda kesinlikle daha kaliteli bir yaşantınız olacak, bunu garanti ediyorum. Yaşam tarzı, beslenme, spor… Bunların hepsi birbiri ile bağlantılı şeyler ve bunlardan biri yolunda değilse denge bozuluyor. Bu dengeyi sağlamak çok önemli ve ben bu dengeyi oturtmanıza destek oluyorum. Ben kendi adıma yaşam koçluğunu; değişim konusunda uzmanlaşmak olarak tanımlıyorum. Yani burada değişimden kastım, danışanlarımın hayattaki hedeflerine ulaşmalarını sağlamak, yaşam kalitelerini yükseltmek ve bunun uzun ömürlü olmasını sağlayarak hayat boyu bu şekilde yaşamalarına yardımcı olmaktır. Yaşam koçu olmak insanlara çözümü söylemek değil, onların çözümü bulmalarına ve bunu hayatlarına uygulamalarına destek olabilmektir. Ben insanların hayatlarında pozitif değişimler yaratmaları konusunda uzmanlaştım. Kimi danışanlarımın amacı kilo vermek, daha güzel bir fiziğe sahip olmak, ilişkilerini düzeltmek, zaman yönetimi, sağlıkları, stres yönetimi gibi konularken kimileri için bu daha çok iş hayatlarına yönelik şeyler olabiliyor; liderlik, terfi, profesyonel iş becerileri ya da yeni bir alana yönelmek gibi. Benim için konu önemli değil, ben daha çok onların daha iyi daha zengin yaşamaları, onları ne mutlu edecekse ona ulaşmaları ve hayat kalitelerini arttırmaları için çalışıyorum. Onlara imkansız gibi görünen şeyleri imkanlı hale getiriyorum diyebiliriz.
Danışmanlık verdiğiniz kişilerle birlikte mi yaşıyorsunuz?
Danışmanlık verdiğim kişilerle 7/24 irtibat halindeyim, düzenli olarak konuşup buluşuyor beraber egzersiz yapıyor hatta bazen onlarla beraber yemek hazırlıyorum ve dikkat etmeleri gereken püf noktaları söylüyorum. Öncelikli olarak onları yakından tanımaya çalışıyorum, onlarla vakit geçiriyorum ve böylece onlar için nasıl daha yararlı olabilirim ona karar veriyorum ve ona göre bir program çıkartıyorum.
Bir gününüz nasıl geçiyor, danışanlarınızda nelere müdahale ediyorsunuz, sağlıklı bir yaşamı nasıl hayatlarına sokuyorsunuz, nelerden nasıl vazgeçmesini sağlıyorsunuz? Biraz bahseder misiniz?
Danışmanımın yaşam tarzında olumsuz olan her şeye müdahale ederim aslında. Daha sağlıklı olmaları, daha zinde ve daha iyi görünmeleri için beslenmelerinden, uyku saatlerine yaptıkları egzersizlerden yaşadıkları strese kadar her şeye… Düzenli olarak onlarla konuşuyorum, zaten egzersizleri beraber yapıyoruz. Günlük programlarını planlıyorum, damak tadı ve yaşam tarzlarına uygun beslenme listeleri hazırlıyorum, onlara beslenme paketleri gönderiyorum; kısaca hedeflerini gerçekleştirmeleri için gereken yaşam tarzını belirliyorum ve onları daha iyi bir hayat konusunda motive ediyorum. Onlar için en iyisini biliyorum, istiyorum ve bunun için onlarla berber çalışıyorum. Hedeflerine ulaştıklarını ve başarılı olduklarını görmek hem beni hem de onları mutlu ediyor. Onlara yapabileceklerini düşündüklerinden daha fazlasını yapabildiklerini kanıtlıyorum aslında. İlk başta onları bazı şeylere teşvik etmek ve yönlendirmek için zorluyorum evet, ama başarılı olduklarını gördüklerinde onlar da bundan keyif almaya başlıyorlar zaten. Bu teşvik bir arkadaşlık ilişkisinden farklı olarak danışanlarım odaklı ve tek taraflı, dolayısı ile tek amacım onların mutluluğu, hayattan daha çok verim alabilmeleri ve onların hedefleri.
Neden Türkiye’de yaşam koçu olmaya karar verdiniz?
Türkiye’ye seyahat için çok geliyordum zaten. Son dönemde sağlıklı yaşam ve spora ilginin arttığını fark ettim. İnsanlar beni bir beachte, denizde hatta restoranlarda gördüğünde kaç yaşında olduğumu, nasıl böyle genç ve fit durduğumu soruyorlardı ve yaşımı söylediğimde inanamıyorlardı. Bu sorular beni mutlu ediyor, tanımadığım insanlardan böyle tepkiler almak beni sevindiriyordu. Türkiye çok güzel bir ülke, İstanbul’u zaten çok seviyordum ve tabii Türk insanlarını da.. Buradaki insanlara büyük bir katkım olacağını düşünerek Türkiye’de çalışmaya karar verdim.