Seda Nur Çelik Röportajı
Seda Nur Çelik ULtra Trail Maraton koşucusu ve Corona günlerinde çalışan “kuryeler, market çalışanları, bizlerin taze sebze meyve yememizi sağlayan – üreten tarım işçileri, fırıncılar, sucular, sağlık personeli…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 100. yılını doldurduk. Bu yıl ilk kez bu bayramı evlerimizden dışarıyı özlemle izleyerek geçirdik. Önümüzdeki yıllarda coşkuyla bu bayramı tekrar kutlayabilmemiz için savaşan, yukarıda bahsettiğim kahramanların desteğimize ihtiyacı var. “ diyerek evde kendi koşu bandında 160 km koşarak bağış toplamaya karar verdi!
Lokman Hekim Sağlık Vakfı’na bağışlanacak toplam 52.979 TL bağış topladı…. Biz de Monthly Fitness olarak bu süreci merak ettik ve Seda ile macerasını konuştuk..
Projenin çıkış noktası nedir? Nasıl bir anda 160 km koşmaya karar verdin?
Adım Seda Nur. Adımı yaşatacak tüm güzel işlerin tutkunuyum. Sesimi en güzel duyurma biçimim olan 17 yıllık sporculuk kariyerimin tamamını koşmama borçluyum. Mustafa Kemal ATATÜRK; zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklı bir gençlik, başarılı sporcu evlatları görmek isterdi. İşte tamda bu noktada, içinde bulunduğumuz COVID-19 a yenilip bir köşede pusup oturmak emanet aldığımız toprakların üstünde yaşayan biz gençlere yakışmazdı. 100.yılımızı en özel ve güzel duygularla yaşamak, yaşatmak ve faydalı bir toplum yaratmak hepimizin elindedir. Ben de bu hayattaki en özel hissettiğim halimle ATAMA teşekkür etmek ve milletimin bu zor döneminde yanında olmak istedim,
Koşu bandında sakatlanma riski seni korkutmadı mı?
21 gün öncesinde bunun muhasebesini yapmaya başladım. Son 6 güne kadar kimseye hiç birşey söylemedim. Düşününce bir korku, zaman yaklaştıkça ise heyecan duymaya başladım. Korku, eğer siz hazır değilseniz sizi yenen bir düşmandır. Karantina başladığı andan itibaren ben antrenmanlarımı zaten hiç bırakmayıp hemen duruma adapte olmuştum. Tüm sakatlanma risklerini tek tek not alıp gözümden kaçan bir detay var mı, antrenmanlarımda ve beslenmemde kaçırdığım bir eksikliğim var mı diye özenle geçirdim günlerimi.
Yanında biri var mıydı?
Kimseyi bu süreçte yanımda kalması için riske atamazdım. Bana bir şey olduğunda gitmemiz gereken hastanede ya yanımda ki refakatçime virüs bulaşırsa, ya bende varsa ve ben koşarken evin içinde ona geçirirsem vb. bir sürü aklımdan geçen vicdani muhasebelerim oldu. Nitekim ben hiç kimseye bu sorumluluğu yüklemek istemiyorum desemde koşum başladıktan saatler sonra Kardiyolog Prof.Dr. Zeynep Tartan hocam canlı yayın yaptığım esnada yayınıma bağlanıp ‘ben hiç huzurlu değilim, geliyorum Seda’ deyip çıktı geldi gece 00:30 civarlarında yanıma.
“Alt komşuma, eğer makinanın sesini 20 dakikadan fazla duymazsan beni arar mısın, dedim.”
Sağlık önlemi aldın mı? Neler hazırladın koşu öncesinde?
Tüm ısıtıcı ve soğutucu krem ilaçlarım, ağrı kesici özel takviyeli ilaçlarım, toparlanmamı hızlandıran takviye gıdalarım, fizik tedavi malzeme ve materyallerim, esneyebilmem ve dinlenme esnasında kramplarımı giderecek materyallerimi hazırladım.
Tüm bunların dışında yaşadığım semtte oturan iki doktor yakınım ile acil durum irtibat hattı kurdum. Alt komşuma ‘eğer makinanın sesini 20 dakikadan fazla duymazsan beni arar mısın’ 19.kattaki başka bir arkadaşımada evimin anahtarını vererek gece 01:00 ve sabah 06:00 da beni kontrol etmeleri için söz aldım.Tüm bu irtibata geçtiğim kişilerin numaralarınıda birbirlerine atarak bana herhangi birşey olduğunda haberleşebilsinler istedim.
160 km yi kaç saatte koştun, hiç dinlendin mi, biraz bahseder misin süreci neler yaşadın ne hissettin nasıldı?
60 kilometre boyunca koşuda kaldığım toplam sürem 19 saat 47 dakika.
23 Nisan perşembe 18:00 da koşuya tek başıma başlayıp 24 Nisan 16:00 civarlarında yanımda Zeynep hocam ile bitirdim. Koşu boyunca her 10 kilometrede bir tüm kıyafetlerimi değiştirmek zorunda kaldım. Camı yarım açılan yüksek bir binada oturmamın bedelini kalp krizi geçirerek ödeyebilecek kadar gece oksijensiz kaldığım bir an oldu. Gece 02:00 civarlarında regl olarak işler biraz daha karmaşıklaştı ve ağrılarım arttı. Ağrı ile gelen krampların bir tanesinde 20 dakika hareketsiz yatarak toparlanmaya çalıştım. Benim için gece çok zor geçti diyebilirim. Olması gerekenden çok fazla terlemem dehidre olmama neden olurken, elektrik yüklü bedenimin toraklanma ihtiyacını elime pancar pırasa alarak gidermeye çalıştım:) Yüksek elektrik topladığımı farkettiğimde binanın koridoruna çıplak ayak çıkıp koştum. Beni biraz rahatlatsada sabaha karşı cama vuran güneş, tüm gecenin acı ve yorgunluğu, kadınsal hastalığımdan kaynaklı ağrılarım ile başa çıkmak, temel motivasyonumu sağlamak kolaydı. Ben inanarak ve bir amaç için bu koşu bandı üstündeydim,
Tüm salgın süreci boyunca çocuklarını bir kere bile göremeden çalışan, evine gidemeyen, 5 kat tulumun içinde sırılsıklam terleyerek çalışan tüm sağlık çalışanlarımızın gösterdiği fedakarlık ve özverinin yanında benim acılarımın lafı bile olamaz.Hepimiz evlerimizde ve güvenli yataklarımızda huzurlu ve temiz uyurken, onlar geleceğimizi emanet ettiğimiz neslimize kalacak bir ülkeyi kurtarmak için evlerine gitmeden arabalarında yatarak, gerekirse hiç uyumadan çalışmaya devam ediyorlar. Düşman görünmeyen bir salgın.. Yarınlarımıza bırakacağımız bir yarınımız olsun istiyorsak kahramanlarımıza en iyi şekilde yardım etmek bizim görevimiz. Ben bu koşumu cesur kahramanlarımıza adadım. Ve bir amacı olsun istedim. En az bizim kadar iyi dinlenebilsinler, uyuyabilsinler, duş alabilsinler diye Lokman Hekim Vakfına İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bildirilen talep ile koşum boyunca bir kampanya başlattım. Hedefim otoparkta arabalarında yatan 10 doktorumuzun 10 günlük konaklama masraflarının karşılanmasıydı. Bu tutar 12.500 türk lirası demekti, Fakat ben bu hedefi hiç kimseyle paylaşmadım. Geçtiğimiz bu süreç hepimize zor hepimize yıkım iken, 1 lira için bile çağrıda bulunmak, yardım istemek benim için en zor olanıydı. Koşu bandıykenden kampanya 8 bin, 18 bin, 24 bin derken 43 binlere ulaştı. Bu benim hayalimde bile yaşatamayacağım kadar büyük bir yardım. İçinde bulunduğumuz şartlara bakıldığında bu büyük bir rakam büyük bir inanç ve güven. Toplam 53 bin 179 lira ile bir rekora imza attı koşum.
409 bağışçının destekleri;
Bozyaka Devlet Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi doktorlarına 29 Nisan günü otelde konaklamaya başlayarak yardımları ulaştı. Ben çocuklarımız için bir yola çıktım… Başarmak için yola çıkanlar asla yorulmazlar diyen ATATÜRK’ün bir evladı olarak bu ülkenin yarını şu an bizim için görünmeyen bir düşmana karşı savaşan tüm kahramanlarımızın elinde. Eğer onlar olmasaydı ne yarınlarımız ne de egemenliğimizin bir anlamı kalırdı. Ben bana düşen görevimi hayatıma tutku ile bağlı olan işimle, koşarak yerine getirmiş bulunmaktayım. Hepimizin eline sağlık.