Düşük Bütçeli ve Sağlıklı Beslenme

Düşük Bütçeli Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenmek genelde lüks ve daha yüksek bütçeli olarak algılanır. Oysaki düşük bütçeyle, genelde evimizde tükettiğimiz besinlerle de sağlıklı beslenmek mümkün olabilir.

Burada dikkat etmen gereken nokta neyin yerine ne kullanabileceğini ve uygun besin eşleşmelerini yakalamayı başarabilmek. Bunun için hadi birlikte 3 basit kuralla alışkanlıklarını şekillendirip, düşük bütçe ile sağlıklı beslenmeyi mümkün kılalım.

 

 

1. Doğru Besin Seçimi

Sağlıklı beslenme deyince hemen hemen hepimizin gözünde kinoalar, avokadolar, tropik meyveler canlanıyor farkındayım. Şimdi size çok hoşunuza gidecek bir şey söyleyeceğim Eğer glüten hassasiyetiniz yoksa kinoa yerine bulgur tüketmenizin ya da avokado yerine ceviz, badem, zeytinyağı gibi alternatifleri değerlendirmenin besinsel acısan pek farkı olmayacaktır.  Bu nedenle ilk olarak sadece popüler diye beslenmemizin genel maliyetini artıracak ürünler yerine besin değeri açısından benzer, evimizde bulunan ve daha düşük bütçeli olan alternatifleri iyi analiz etmeli ve değerlendirmelisin. Doğru alternatifi tercih etmemiz gereken konulardan bir diğeri ise uygun protein kaynaklarını değerlendirmek. Protein denince aklınıza genelde hayvansal kaynaklı ürünler geliyor. Hayvansal kaynaklı besinlerin özellikle et ürünlerinin bütçeye maliyeti oldukça yüksek. Bu nedenle hayvansal kaynaklı besinler yerine bitkisel protein kaynaklarına biraz daha ağırlık vermek daha iyi bir yaklaşım olabilir. Kuru baklagiller, tam tahıllar bitkisel protein içeren besinler arasında. Tabii sadece bitkisel protein kaynakları tercih etmek uzun vadede hem yeterli hem de kültürümüze uygun olmadığı için sürdürülebilir olmayacaktır.  Ben danışanlarımın diyetlerini planlardan haftada 2 öğünde kırmızı et, 2 öğünde de beyaz et tüketimi sağlamayı hedefliyorum. Bu noktada maliyeti düşürmek için tavuk eti ve mevsiminde taze balık, tonbalık gerçekten kurtarıcı olabiliyor. Kırmızı et konusundaysa ilerde sağlık faturalarımızın artmaması adına sadece maliyeti daha düşük diye yüksek oranda doymuş yağ içeren daha düşük bütçeli alternatifleri tercih etmiyor ve size de önermiyorum.

2. Akılcı alışveriş

Akılcı alışveriş, haftalık yemek listesini iyi planlamakla başlıyor. Öğünlerini planlayıp, alışveriş listesi hazırladığında alacak olduğun her şey daha net olacak. Listemizi planlarken mevsim meyve ve sebzelerini iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu konuda özverili davranarak mevsiminde meyve ve sebzelerle diyetimize hem daha faydalı hem de daha ekonomik içerik sağlamış oluyoruz. Ayrıca tüketebileceğinizden fazlasını almıyoruz.

3. Uygun Pişirme ve Saklama Yöntemleri

Yemek pişirirken besinlerin tüm bölümlerini kullanmaya odaklan. Örneğin pırasanın yeşil soğana benzeyen kısımları ile sebzeli tam buğdaylı kek, kök kısmıyla zeytinyağlı yemek yapabilirsin. Bugün yiyemediğin artan yemeklerini daha sonra değerlendirmek üzere soğutucu ya da dondurucuda muhafaza edebilirsin ya da farklı bir yaklaşım olarak artan yemekleri başka bir yemeğin ön maddesi olarak kullanabilirsin. Ben bunu en çok et haşlama için yapıyorum. Bütçemizi enerji ve zaman konusunda da iyi değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Çok miktarda et haşlayıp, ilk gün direk kendisini yemek olarak tükettikten sonra gelecekte etli bulgur pilavı, çorba, etli bezelye gibi sebze yemekleri yapmak üzere porsiyonlara ayırıp donduruyorum. Ayrıca daha sağlıklı ve ekonomik olması nedeniyle mevsiminde taze sebze ve meyveleri kurutarak veya dondurarak mevsimi olmayan zamanlarda tüketmek üzere muhafaza etmekte yapacağınız en iyi şeylerden olacaktır.

Diyetisyen Sevgi Sevmez

Önerilen Makaleler

1 Comment

  1. […] Sağlıklı beslenme ve organik gıdalar konusundaki farkındalık arttı. Doğal, organik ve lokal ürünlere talep yükseldi. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir