Akran zorbalığının 11 belirtisi

Akran zorbalığının 11 belirtisi

Çocuklar ve gençler arasında giderek artan akran zorbalığı, öğrencilerin hem okul
başarılarını hem de sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyen önemli bir toplumsal sorun.
TÜİK’in 2022 verilerine göre, Türkiye’de 6-17 yaş aralığındaki çocukların neredeyse yüzde
30’u ayda birkaç kez zorbalığa maruz kalıyor. Akran zorbalığının özellikle ortaokul ve lise
çağında yaygınlaştığını anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog
Selin Karabulut Hızlan, “Çocuklar arasında teknoloji kullanımının yaygınlaşması ile siber
zorbalık en önemli sorunlardan biri haline geldi” dedi.

Bir çocuğun aynı yaş aralığında olduğu ve özellikle de kendisine karşılık vermeyeceğini ya da
veremeyeceğini düşündüğü başka bir çocuğu; sözel, fiziksel, duygusal ve sosyal olarak
baskılaması akran zorbalığı olarak tanımlanıyor. Şiddet eğilimi ve zorbalığın; fiziksel,
duygusal, sözel, sosyal, siber ve cinsel gibi tüm çeşitleri her yıl artış gösteriyor.
Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 yılında “Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışları”
temalı araştırmasına göre, 6 ergenden biri siber zorbalığa maruz kalıyor. DSÖ ve Avrupa
Bölge Dairesi iş birliği içinde yürütülen araştırma sonuçlarına değinen Anadolu Sağlık Merkezi
Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Araştırma; kötü niyetli mesaj,
gönderi, elektronik posta veya çevrim içi görüntü ve fotoğrafların izinsiz paylaşımı gibi siber
zorbalıkların arttığını gösteriyor” dedi.

İtip kakma, alay etme ve isim takma da birer zorbalık
İstatistiklere göre erkek çocuklarının daha çok fiziksel zorbalığa maruz kalırken, kız
çocuklarının ise daha çok duygusal zorbalıklarla baş etmek zorunda kaldığını paylaşan Uzman
Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Çocuğun şaka veya oyun adı altında karşısındaki akranını
rencide etmesi, itip kakması, düşürmesi, tehdit etmesi, zor durumda bırakması, dışlaması,
ona iftira atması, isim takması, gülmesi, onun izinsiz fotoğraf veya videosunu çekmesi ve
bunları gruplarda paylaşması, dedikodusunu yapması, yemeğini gasp etmesi ya da parasını
çalması gibi akla gelebilecek tüm davranışların yetişkinler arasında ‘suç’ sayıldığı
unutulmamalı ve ebeveynler tarafından ciddiye alınmalı” dedi.

Ebeveyn dur demezse zorbalık yetişkinliğe taşınır
Bazı küçük çocukların; arkadaşının elinden oyuncağını çektiğine, ağlatmak için vurduğuna, zor
durumda bırakmak için şikâyet ettiğine hemen herkesin tanık olduğuna değinen Selin
Karabulut Hızlan, “Dolayısıyla zorbalık, sosyalleşmeye başladığımızda hayatımıza giriyor.
Ebeveynler uygun çocuk yetiştirme tutumları göstermediğinde bu durum ilkokul, ortaokul,
lise hatta yetişkinlik dönemine de aktarılabiliyor. Bu sebeple sayılan davranışlardan biri
gözlemlendiğinde ebeveyn-okul-öğretmen-psikoterapist-rehber öğretmen iş birliği ile
konunun çözülmesi önemli” dedi.

Çocuğun akran zorbalığına uğradığının 11 belirtisi
Akran zorbalığını fark edebilmek ve anlayabilmek için ilk önce çocuğun okul yaşamına
bakmak gerektiğini söyleyen Hızlan, “Kimlerle arkadaş, teneffüste ne yapıyor, yemeğini
nerede yiyor, parasını nereye harcıyor, kimlerle mesajlaşıyor, kimlerle oynuyor, kimlerden
nasıl bahsediyor, kimlerden çekiniyor veya huzursuz oluyor gibi soruların cevaplarına sahip
olmak gerekiyor. Bu soruların cevaplarına hâkim olmadıkları için birçok ebeveyn ve hatta
okul yönetimi, çocuğun zorbalığa maruz kaldığını maalesef bilmiyor ve anlayamıyor. Çocuklar
genellikle yaşadığı zorbalığı kendiliğinden paylaşmaz bu yüzden soru işareti uyandıran
ipuçlarını yakalayabilmek önemli” dedi.

Uzm. Psk. Selin Karabulut Hızlan, akran zorbalığının çocuk üzerindeki 11 belirtisini paylaştı:
1. Okula gitme motivasyonu azalabilir.
2. Kıymetli eşyalarından örnek olarak harçlığını kaybettiğini veya nerede olduğunu
bilmediğini söyleyebilir.
3. Kişisel eşyaları yırtık, boyalı ya da zarar verilmiş hale gelebilir.
4. Sosyal medya gruplarından çıkmak isteyebilir.
5. Çeşitli organizasyonlara katılmak istemeyebilir.
6. Vücudunda düştüm, vurdum, bilmiyorum gibi ifadelerle açıklamaya çalıştığı çürük ve
morluklar gözlemlenebilir.
7. Kendini ‘beceriksiz, aptal, farklı, yetersiz’ hissettiğini söyleyebilir.
8. Keyif aldığı şeyleri bile artık yapmak istemediğini söyleyebilir.
9. Kendine ve etrafına duyduğu güven azalabilir.
10. İçine kapanabilir.
11. Akademik başarısı düşebilir.

Zorbalık eden çocuk da psikolojik destek almalı
Zorbalık eden çocuğun da en az mağdur edilen çocuk kadar yardıma ihtiyacı olduğunu
paylaşan Hızlan, “Derdini zorbalıkla ifade etmesinin elbet bir sebebi vardır. Bunda da ailesi
başta olmak üzere bulunduğu evin, çevrenin, yaşadıklarının, ebeveyn zorbalığına maruz
kalmış olmasının veya birçok şeyin etkisi olabilir. O yüzden akran zorbalığını sadece
mağdurlar için konuşmak, durumu eksik ele almaktır ve çözüm bulamamayı beraberinde
getirir” diye konuştu.

Aileye duyulan güven zedelenmemeli
Çocukların başka kimse olmasa da ailesi tarafından sonsuz şekilde sevileceğini hissetmesinin
olası zorbalık durumlarında alacakları yarayı hafiflettiğini anlatan Hızlan, “Çocuğun ‘Ailem
beni korur, ne gerekiyorsa yapar’ düşüncesi ve güven duygusu zedelenmemeli. Yaşanan
olumsuzluklar görmezden gelinmemeli, sessiz kalınmamalı. Ancak problemin çözümünde,
zorbalık eden çocuk ya da ebeveynleriyle suçlayıcı tonda konuşmak işleri zorlaştırabileceği
için dikkatli olunmalı. Okul yönetimine de sorumlulukları hatırlatılmalı, okul saatleri içindeki
olumsuzluklardan haberdar olmaları gerektiği vurgulanmalı ve yardım istenmeli.” dedi.

Uygun olmayan talep ve isteklere ‘hayır’ denilebilmeli
Öz güvenli çocuk yetiştirmek adı altında çocuğun her istediğini, istediği an ve istediği şekilde
yapmanın ‘zorba adayı’ yaratma ihtimalini artırdığını hatırlatan Hızlan, “Başkalarının hak ve
özgürlüklerini gözeterek yetiştirilen çocuklar daha anlayışlı olur, empati yeteneği güçlenir
bunun sonucunda da iletişimi zorbalık etmeden kurabilmeyi öğrenir” dedi.

 

Önerilen Makaleler