10. Yıl Özel Röportajı Merve Oflaz

10. Yıl Özel Röportajı Merve Oflaz 

Sağlıklı yaşamı ve sportif yönüyle biline ve Survivor ile hayatımıza giren Merve Oflaz ile Monthly Fitness Dergisi’nin 10. Yılına özel çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Sağlıklı yaşamı dengeli yaşadığından ve cilt bakımının öneminden bahseden Merve Oflaz kendi metodunu geliştirerek OverDose İstanbul’da da dersler vermeye başladı. Sağlıklı yaşam hakkında daha çok kişiye ilham olmayı hedeflerini bu röportajda Monthly Fitness Dergisi okurlarıyla paylaştı.

 

1/ Merak etmeden duramadığımız ünlülere en çok sorulan soru ile başlayacağım, Boy- Kilo ve beden bilgilerin nelerdir?

Boyum 1,67, Kilom yazın 49 , kışın 50-51 arasında tutmaya çalışıyorum.  

2/ Survivor’da bu güne hayatında neler değişti? Survivor’a katılmak isteyenler için nasıl bir kariyer planı önerirsin?

Survivora katılmamla tüm hayatım değişti tabi, tenis ve yüzme antrenörlüğü yapıyordum Dalyan Kulüpte, aynı zamanda marmarada okuyordum. Ama her zaman survivor hayalim vardı. O zamanlar 20’li yaşlarımın başındaydım ve 2 survivor yapılmıştı ve oraya gerçekten gitmek istediğimi içimden geçirdim. Bir kariyer olarak yada bir şeyleri başlatmak olarak hiç görmedim. Sadece adanın ruhunu yaşadım , süreç beni bambaşka yerlere götürdü ve kazanarak döndüğümde her şey değişti,13 yıl oyunculuk yaptım ama gönlümde yatan her zaman sporla ilgili bir şeyler yapmaktır. Şimdi insanlara bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum.

3/ Vücudunu bu formda korumak için neler yapıyorsun?

Denge her an hayatımızda olması gereken bir disiplin modelidir. Bunun içinde yeme içme ve spor dengesi/disiplini de var. Düzenli sporumu asla aksatmıyorum , hafta içi yediklerime dikkat ediyorum, alkol almıyorum, sosyal hayata hafta sonları vakit ayırıyorum. Onu yemem bunu yemem diyen biri değilim. Her şeyi de yiyorum, ama ertesi gün hemen düzene dönerim ve bence en önemlisi tatlıya düşkün değilim. Küçüklüğümden beri öyleydi. Büyük bir şans benim için tatlı neredeyse hiç tüketmiyorum formda kalmama yardımcı oluyor. Kendi beslenme hayatıma böyle bir düzen oturttum. Dengede kaldığın zaman her şey güzel akıyor.

 

 4/ Merve Oflaz ‘ın günlük yemek rutininde neler var, yani olmazsa olmaz rutinlerin nelerdir?

Yumurta, peynir, avokado, maydanoz, roka, mercimek ve yeşillik yani salata, olmazsa olmazım. Ekmek hafta içi tüketmiyorum. Bir günde sadece tek öğün yemek yiyerek besleniyorum. Alabileceğim maksimum proteini ve vücudum için sağlıklı şeyleri tüketmeye çalışıyorum. Yumurtanın yanında smoothie’yi çok seviyorum. Özellikle tadını sevmediğim sebzelerin bir çoğu çok yararlı olduğu için hepsini karıştırıp smoothie yapıp tüketiyorum. 

5/ Cildin ve saçların her zaman ışıl ışıl parlıyor. Kendine özel hazırladığın gizli bakım kürlerin var mı?

Saçlarım için bir kürüm var onu paylaştım instagramım da. İçinde sirke, su, entele otu ve çok az da zeytinyağ var. Evde kolay hazırlanabilecek bir bakım kürü. 

 

Cildime de iyi bakıyorum hem içten hem de dıştan. Genelde doğal ürünler tercih ediyorum, sabah akşam bol bol hem saçımı hem cildimi nemlendiririm, biraz fazla kuru cildim var. O yüzden ekstra dikkat etmem lazım ve en önemlisi su tüketmek, sık sık su tüketiyorum. Hem saç hem cilt için ve en başta da dediğim gibi güzel beslenmek de saça ve cilde kesinlikle etki ediyor.

6/ Merve Oflaz method ile Overdose İstanbul’da dersler vermeye başladın. Metodunun içeriğinden biraz bahseder misin?

Üniversite ile beraber Baps studio da tüm eğitimlerimi tamamladım. 2012 yılında kendi studiomuda kurdum. Yıllarca pilates üstüne çalıştıktan sonra kendim fonksiyonel çalışmaya başladım. Şu sıralar yoga eğitimi alıyorum ve sporda stretching çok önemli ki bu çalışma workout sonrası çok kısa tutuluyor, bu yüzden fonksiyonel ve pilatesi karma yaptım dersin son 20 dakikasında yoga yaparak dersi sonlandırıyorum. Güzel tepkiler alıyorum hem sıkılmıyoruz hem yogayla dersi bitirmek enerjisel olarak insanlara çok güzel geliyor. Artık kendi tarzımı da oturttum, kendim de bu şekilde çalışıyorum.

 

7/ 2024 yılında Merve Oflaz’ın hedefleri neler? 

Kendi yerimi açmak istiyorum, bol bol, sağlıklı yaşam, yoga & pilates ve insanlara güzel enerjiler verebileceğim kamplar yapmak ki bir tanesini Logosphere’de yapıyorum. Çok heyecanlıyım ilk kampım olacak, evde olup spor yapmaya imkanı olmayan insanlara ulaşabilmek bunu da sosyal medya sayesinde yapmak istiyorum. Yavaş yavaş neler yapabilirim diye düşünüyorum. şimdilik reelslarla başladım, daha sonrası içimde aklımda bir kaç fikir var.

 

8/ Spora nasıl başladın, kaç yaşında ?

Spora ilk okulda voleybol takımına girerek başladım. Aynı zamanda dans grubu kurmuştuk daha sonra. Her yıl 23 Nisan ve 19 Mayıs dans gösterilerimiz olurdu. İlk okul boyunca bu tarz aktivitelerin başında hep ben olurdum 🙂 ben organize ederdim, daha sonra tenis ve yüzmeyle tanıştım. Uzun süre tenis oynadım ve yüzdüm. Dalyan kulüpte yaz okulunda yüzme ve tenis antrenörlüğü yaptım, daha sonra marmara spor akademisine hazırlandım. Bu sırada bir fitness kulübünde yarı zamanlı antrenörlük yaptım, ve en sonunda Marmara Üniversitesini kazandım. Her zaman hareketli ve hiperaktif biriydim. Şimdi hem yaz sporları hem de kış sporlarını severek devam ettiriyorum.

 

9/ Bir gününün akışı nedir ? Kalkınca ve akşama kadar 

Kalkınca önce yüzümü doğan zeytinyağlı sabunla yıkayıp günlük ritüelim olan yüz bakımlarını yapıyorum. Göz altı nemlendiricim, doğal yağlarım ve en son nemlendirici kremim, sonra vitaminlerimi içiyorum. Sonra kızımı (köpeğimle yürüyüş) dışarı çıkartıyorum sonrasında yogayla güne başlıyorum, dersim varsa ders veriyorum , Hem evimde hem overdose da derslerim oluyor. Sonrasında hala yoga eğitimim devam ettiği için yoga eğitim kitabımı mutlaka gözden geçiriyorum. Yapmam gereken işlerim varsa onları hallediyorum. Tek öğün beslendiğim için saat 15.00 16.00 gibi ilk öğünümü yiyorum , sonrasında evde vakit geçiriyorum , film izliyorum yada pratik yapıyorum yada planım varsa onları yapıyorum dışarıda arklarla buluşma yada yemek vb  , yatmadan mutlaka kolajen içiyorum ve magnezyum, hyaluronik asit, resveratrol haplarımı alıp uyku vakti 🙂

Kredi
Fotoğraf: Nurhan Artar
Makyaj: Saadet Gürbüz
Saç : Türker
Röportaj : Nurcan İbrahimoğlu
Kapak Tasarımı : Seyid Şahid

Önerilen Makaleler