UZAK DURULMASI GEREKEN ERKEK TİPLERİ!

Aşk “geliyorum” demez; ama “gidiyorum” der!
Aşık olurken çokta mantıklı kararlar veremiyoruz, bu yüzden de ne kadar sevmediğimiz erkek modeli varsa, onlarla birlikte olmuşuzdur.
Akabinde, aşkla birlikte pişmanlıklarımız da beraberinde gelmiştir.
Yazımda ”sizi hiç hak etmeyen, önemsemeyen ve bunu size de hissettiren erkeklerden uzak durun!” dedim.
Buyrun;
1)Merhaba, ben hani o unutamadığın eski sevgilin!
Eski sevgiliniz sizin için yeniden başlayabileceğiniz bir ihtimal olmamalı! Neden mi?
Eski sevgili diyince; eski duygular, eski heyecanlar – hazlar, eskiyen bir aşk, sevgi…
Farkındaysanız, bir erkek için siz, öylesine hayatına giren diğer kadınlar gibi gelip geçmişsinizdir…
Oysa bizim için öyle mi? Bizim için onlar, hiç bıkmadan tekrarlayacağımız hatalarımızdır.
Hani sürekli deriz ya, ”amaan bitti, gitti” Oysa ne bitmiştir, ne de gitmiştir.
Ha, biten bir aşk, giden de bir -adam- vardır elbet; ama siz yerinizde sayarsınız.
”Ararsa açmayacağım.” der, telefonun başında beklersiniz.
Peki neden eski sevgili? Her kadının tek bir erkeğin ”gel” kelimesine ihtiyaç
duyduğunu biliriz. Şimdi yanınızda bir başkası olsa da, o sizin için hep en değerli olan, sizin
en sevdiğiniz, unutamadığınızdır… Çünkü, sizi en çok üzen o olmuştur! Zira bir kadın neden sizi
başının tacı yapsın ki? ” Demem o ki; ne kadar aklınızın bir köşesinde hala onu yaşatıyor olsanız da,tüm pişmanlıklarınıza rağmen, onu unutamıyor olsanız da  yolunuza devam etmek zorundasınız… Bazen yapmanız gereken tek şey budur.”
2)Kıskanç değil, olgunum!
”Bir erkek sizi kıskanmıyor mu? O zaman size güveniyordur.” dememi beklemeyin.
Bir erkek bir kadını tabii ki kıskanmayabilir; ama seven bir erkek kıskanır, bu konuda anlaşalım bi.
Tabii kıskançlıktan kastimiz ”o eteği giyme, Ahmet’le, Mehmet’le konuşma, bensiz bir yere gitme” gibi
hastalık derecesinde güvensizlikten bahsetmiyoruz. Ha bunlar da bir kadının hoşuna gitmez mi, gider.
Önemsendiğimizi düşünürüz. Olgun beylerimizi biz tutmayalım, kıskanmayacağı biriyle yollarına devam
etsinler, biz konumuza dönelim. Erkek, neden kıskanmaz söyleyeyim size. Ya umrunda değilsinizdir,
”sevişelim, sonra ne yaptığı beni ilgilendirmez” der ya da ”ben senin neyini kıskanacağım sen beni kıskan”
kafasındadır ki her ikisi de bizden uzak, Allah’a yakın..
3)Aşk acısı çekiyorum, sevişelim mi?
Eski sevgilisini unutamamış erkeklerden uzak durun!
Sizde, hep eski sevgilisinden bir şeyler ararlar. Onun gülüşünü, sesini, kokusunu..
Sanki bi o sevmiş, bi o ayrılmış sevgilisinden… ”Benzemez kimse sana” nameleri havalarda uçuşur.
Ah; ama bizde aşk acısı çeken erkeklere hiç dayanamayız, böyle bi masum oluyorlar falan.
Tabii, mümkünse acısını kendi içlerinde yaşasın bu tipler, zira acılarını bile fırsata dönüştürme
peşinde olan, o kadar çok erkek arkadaşımız var ki…
Bunlar, bir de yalnızlığınızın, sorunlarınızın, acılarınızın aynı olduğu izlemini yaratıp sizi iyice kendilerine bağlamaya çalışırlar.
Genellikle kurdukları cümlede şudur; ”Çok yanıldım, hep yanlış kadınlarla birlikte oldum, artık huzur istiyorum.”
Tabii, bu da sizi elde edene kadardır.Elde etmeye görsün, o yanlış kadınlardan biri de siz olacaksınızdır.
Biz de, ne meraklıyızdır yara bandı olmaya…
Onları da bizim gibi zannederiz; hatalarından ders almış, aynı hataları bizimle tekrarlamayacak diye hayaller kurarız.
Oysa, onlar için sadece zaman geçireceği, oyalanacağı birisinizdir.
Bazen bunun farkında olan kadınlar da vardır, her şeyin farkındadırlar; ama belki değişir, belki bana bağlanır, onu unutur diye düşünürler. Belki…
Ve tabii ki böyle bir şey olmayacağından, zaman, biz kadınlar için önemlidir, değmeyecek insanlarla onu tüketmeyin.
Gerçekten sevip, unutamayanlara 1 dakika saygı duruşu(!)
4)Sen, sevdiğim ilk kadınsın. İnandın değil mi?
Bu cümleye hiçbir kadın inanmaz! Sadece inanmak ister.
Bir erkek size ”sen benim ilk…” ile başlayan cümleler kuruyorsa, koşarak uzaklaşın oradan.
Zira, ilki olmak istiyorsanız yalanlarına inandıramadan, kaçırdığı ilk kadın olabilirsiniz mesela.
Emin olun, bu cümleyi başladığı her ilişkide kullanırlar. Çünkü, bilirler zaaflarımızı.
”İlk defa biri beni, bu kadar heyecanlandırıyor”, ”ailemle tanıştıracağım ilk kadınsın”, ”ilk defa biri için bunları yapıyorum” vs
Bu cümlelere şahit olmayan kadın var mıdır?
Biz, inanmak isteriz bunlara, çünkü bir kadın tüm bunların, yalan olduğunu bilerek yine de size inanıyorsa, o kadın size aşıktır beyler.Tek tavsiye edebileceğim şudur ki, onun sizin ilk’iniz olmasına izin vermeyin. Ne bileyim, bir şarkınız olmasın mesela…
Onlar, rahatlıkla gidebiliyorken, o beraber dinlediğiniz şarkılar her gece sizinle…
5)Ne sevgili, ne arkadaş…
Ne istediğini bilmeyen erkeklerden uzak durun. Bunun denklemi zaten çok kolaydır, çarpma bölme bilmenize gerek yok.
Bir erkek size ”ama” gibi kelimeler kuruyorsa, siz onun için sadece bir seçeneksinizdir.
Ya, zaten erkek adam nasıl kararsız kalır, ben anlamıyorum. Ya git ya da gel, ortası yok bunun!
”Seni seviyorum ama…” Bu ”ama” ne lanet bir kelimedir, gerçeği kendinden sonrasında saklı olmasına rağmen biz öncesini duyarız, öncesine inanırız.
Ne güzel demişler ”bir cümlede ‘ama’ varsa bir önce ki yargının hiçbir hükmü yoktur!” Biz bunu hep görmezden geliriz.
Kararsız insan kadar sizi yoran, acıtan daha ne olabilir ki?
Kimsenin hayatında seçenek olacak kadar basit olmayın, üstelik doğru seçenekken…
6)Erkekler önemsedikleri kadınları kimseye anlatmaz!
Sizce de öyle mi? Bence değil. Bu kadar yoğun hisler taşıyabilir mi çevrenizdeki erkekler? Cevabını hepimiz biliyoruz.
Her insan mutluluğunu, hüznünü, heyecanını, başarısını sevdikleriyle paylaşmak istemez mi?
Aşk da böyle bir şey. İçinde tutamazsın, saklayamazsın onu. Umursamıyorum demenin dolaylı halidir bu.
Sizi arkadaşlarıyla tanıştırmıyorsa zaten, üzgünüm ;ama ciddiye alınmıyorsunuz.
Bu da uzak durmanız için yeterli bir sebep. Çoğu şey ayrıntılarda gizlidir, unutmayalım!
7)Karda yürür, izimi belli etmem!
Parolamız şu; ”sessiz olandan korkacaksın.”
Bu maddedeki, biz kadınların replikleri şöyledir, ”Ona çok güveniyorum, o böyle bir şey yapmaz”,
”O kadar efendi ki, değil aldatmak, göz ucuyla bile kimseye bakmaz”,
”Beni deliler gibi seviyor…”  Yaşayan herkes bilir ki  ilişkinizin bitmesinden çok, bu yalanlara inandığınız için kendinize kızıyorsunuz.
Ah! Onlar ne sinsidir… Sizi yalanlarına öyle bir inandırırlar ki, giderken arkalarına bile bakmazlar.
Siz yarının hayalini kurarken, o sizden sonra kiminle birlikte olsam diye düşünür. Hatta belki de bunun için ayrılmayı bile beklemez, kim bilebilir.
O sizi tek kelimesiyle bile mutlu ederken, öyle bir an gelecek ki ayni kelimeyi bir başkasına sarf ediyor oluşu, canınızı hiç acıtmadığı kadar acıtacak…
Bu yüzden değil midir ki, bugün bizi en çok mutlu edenlerin, yarın canımızı en çok acıtacak olan insanlar olması…

Önerilen Makaleler